14 Haziran 2011 Salı

konuk yazar

Ömrünü, Anadolu Basınına adadığı için;
“İsa Kayacan Anadolu Basını Hizmet Ödülleri” verilmeli 
   Dr. Şemsettin KÜZECİ                     
Kerkük Gazetesi Türkiye Temsilcisi
Dr. ŞEMSETTİN KÜZECİ
İnsanların çalışma alanları farklılık gösteriyor. Gazetecilik alanında da birbirinden farklılıklar ortaya koyanların sayıları az değildir.
Gazeteci-Yazar İsa Kayacan vermek istediğimiz, göstermek istediğimiz örneklerimizden biridir.
Ankara’da yaşayarak, yaygın basından çok Anadolu Basını ile ilgilenen ve bu ilgisini, yazı ve araştırmalarıyla destekleme sürekliliğini dönüştüren İsa Kayacan’ın Anadolu Basını yönü araştırılmalı ve incelenmeli, ortaya çıkan sonuçlar genç kuşaklara örnek olarak gösterilmelidir.
ANADOLU BASININA BAKIŞ YÖNÜYLE İSA KAYACAN
Gazeteci-Yazar İsa Kayacan, Hasan Hüseyin ve Güldalı’nın 4 erkek çocuğunun 3. sü olarak, 20 Eylül 1943 tarihinde, Burdur’un Tefenni ilçesinin Ece köyünde doğdu. İlkokulu köyde, Ortaokulu Tefenni’de ve liseyi Ankara’da bitirdi. AÜ- AÖF. Halkla İlişkiler Bölümünden ön Lisansla mezun oldu.
İlk şiiri 1956 yılında, ilk yazısı 24 Ocak 1961 tarihinde yayınlandı.
Herkes yaygın basın içindeki gazetelerle ilgilenirken, İsa Kayacan Anadolu Basınıyla ilgilenmeyi, yurdun dört yanındaki gazetelere yazı, haber göndermeyi görev edindi.
Yazılarını teksir ve fotokopi tekniğiyle çoğaltarak posta aracılığıyla Anadolu’daki gazetelere gönderip, bu hizmetini yıllarca, kesintisiz sürdürdü ve halen sürdürmektedir. 31 Aralık 2010 tarihi itibariyle yazıp yayınladığı makale sayısı 41 bin 125’e ulaşırken, bugün kapatılan yayınlar dâhil 3 bin 540 gazete- dergide makaleleri ve 129 ayrı kitabı yayınlandı.
Bilgisayar teknolojisinin zirveye ulaştığı günümüzde, evinde Bilgisayar olması, kısmen kullanmasına rağmen, Kayacan’ın çalışmalarını halâ daktiloyla yürütmesi beni düşündürürken, o daktilonun veya daktilolarını hangi müzeye koyacağımızı şimdiden basın kuruşlarımızın yöneticileriyle birlikte düşünmeli ve araştırmalıyız.
Anadolu Gazetelerinde aynı günde 30-40 arasında makalesi yer alan Kayacan,  “Guinness Rekorlar Kitabı”na başvuru hazırlıklarını sürdürüyor.
Prof. Dr. İSA KAYACAN
İsa Kayacan, Anadolu Gazete sahiplerince, 4 kez “Yılın Yazarı” ilan edilirken, onlarca Anadolu Gazetesinde, yazar, başyazar olarak yer aldı. Yine Anadolu Gazete sahiplerince, “Anadolu Basınının Fahri Hemşehrisi” seçildi. Kayacan için; “Türkiye Hemşehrisi Anadolucu yazar, Anadolu Basınının İmparatoru, Efsanesi, Babası, Bülbülü, Duayeni, Evliya Çelebisi, Hamisi, Kara Sevdalısı, Anadolu Destanı, Ağabeyi, Anadolu Efendisi, Anadolu’nun Sesi” unvanları kendisi için yerli ve yabancı basında yazıldı. Pek çok İstanbul, İzmir ve Anadolu Gazetesi ve dergisinin “Ankara Temsilciliği”ni yapan, Merkezi Ankara’da bulunan Gazeteciler Cemiyeti ve Parlâmento Muhabirleri Derneğiyle Burdur Gazeteciler Cemiyeti üyesi olan İsa Kayacan; Türk Basın Birliğinin Ankara Şube sekreterliğiyle Kamu Kuruluşları Basını Derneğinin Genel sekreterliğini yaptı. 
Azerbaycan Yazıcılar Birliği, Azerbaycan Jurnalistler Konfederasyonu ile Türkmeneli Edebiyatçılar Birliği’nin de üyeleri arasında yer aldı.
Basında 25 yılın Şeref Ödülü, Verimliliğe katkı ödülü, Türk Kültür ve Edebiyatı’na Hizmet Ödülü, 5 kez Türk Şiirine Hizmet Ödülü, Doğa ve Çevre Dostu Ödülü, 3 kez yılın Edebiyatçısı ödülü, 4 kez Yılın şairi ödülü, 2 kez yılın Editörü ödülü, Türk Folkloruna Hizmet Ödülü, Irak Türkmenlerine Hizmet Ödülü, Azerbaycan’dan Türk Dünyasına Hizmet Ödülü, Dünya Genç Türk Yazarlar Birliği Hizmet Ödülü, Kanada’dan Güzel Söz Ödülü, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Mezunları Vakfının Meslekte 50 yıl Onur Ödülü, İLESAM üstün Hizmet ve Başarı Ödülü olmak üzere değişik kuruluşlardan 222 ayrı plâket, 272 onur, şeref ve takdir belgesi alan İsa Kayacan için yazılarında;
Türk dünyasına ışık saçan, destanlaşmış efsanevi insan, yorulmak bilmeyen gurur vesilemiz olan kalem, mitoloji kahramanı, örnek ve cümlelere sığmayan insan, muhteşem yazar, rekorların adamı İsa Kayacan;,  Türkiye’nin gururu olan en süratli yazarı, yazı fabrikatörü, eğilmez bükülmez gazeteci, kültür doktoru, ektiğini biçen efsane insan, geleceğe kalacak isim, Türk edebiyatının Pythia’sı, şairlerin babası, “Bir gün o’nu tanımlıya bilecek bir sözcük veya terim bulunursa o sözcük veya terim asrın icadı olabilir (R. Şahin)”  denilişiyle de mutluluğumuzun arttığını ifade etmeliyim.
İsa Kayacan’ın; PTT aracılığıyla gönderilerinin 2009 yılında 5 bin 500’e, 2010 yılında da 3 bin 500’e ulaştığı PTT yetkililerince belgelenirken; “Kayacan, bir ömür harcadığı kâğıtları yazmayıp bir yerde toplasaydı, ülkemizin en büyük kâğıt tüccarı olurdu. Veya bu kâğıtları satıp, parasıyla inşaat yaptırsaydı 8 adet sarayı, 10 adet yatı ve 20’er katlı 90 adet apartmanın sahibi olurdu. Siz bu hesabın üzerine bir de kitapları için harcadıkları zamanı, 28 sayı süren Ece Sanat dergisini de paraya çevirerek ekleyin neler neler göreceksiniz (M. Ceylan)” denilişi düşündürücü ve iddialı bir hesaplama şeklidir.
“Yazılarının yayınlandığı gazetelerdeki makalelerini A4’e yapıştırılmış düzenlemeleri ile,  fotokopi ile çoğaltıp ilgililerine posta aracılığıyla gönderen, Türkiye ve Dünya’da İsa Kayacan’dan başka bir kişinin olmadığı (O.Oktay)” yönünde yazılanlar, bizi gururlandırmaktadır.
“İsa Kayacan’ın Anadolu Basınına çok önemli katkıları vardır. Türkiye’nin herhangi bir ili, ilçesinde, 5 Bakanın bunlardan birisinin Basından Sorumlu Bakanın kim olduğunu sorarsanız, hemen herkes cevap vermez, veremez. Ama İsa Kayacan’ı Türkiye’nin her hangi bir ili veya ilçesinde çıkan bir gazeteye, gazetenin çalışanlarına sorduğunuz takdirde tereddütsüz olarak bilirler. Anadolu Basını, basın mesleği, basın-yayın ve düşünce hayatı, fikir hayatı İsa Kayacan’a çok şey borçludur.(N. Bilgin)” denilişi de anlamlıdır.
İsa Kayacan için, 2006 yılında Türk Dünyası Genç İletişimciler Birliğince hazırlanan belgesel eşliğinde, “Türk Basın-Yayınında Dr. İsa Kayacan “ adlı programlarla 50. Yılı, Ankara ve Burdur’da ayrı ayrı kutlandı.
Anadolu Gazetecileriyle, pek çok Yurt dışı davet programlarına katılan, İsa Kayacan, 11 ayrı Bakanın Basın Danışmanlığını yaptığı yıllarda, “Bakanlıklar arası en çalışan ve başarılı Basın Danışmanı” seçilirken, Anadolu Basınını, haber ve makaleleriyle hep destekledi.
Başbakanlık, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünde çalıştığı yıllarda görevli olarak gittiği, Anadolu’nun tüm illerindeki, ilçelerindeki gazete ve gazetecilerin sorunlarını yerinde tespit çalışmalarına katıldı. Anadolu Basınını yakından tanıma fırsatı buldu. Bu yıllarda, Anadolu Basın Mensuplarının “Ankara temsilcisi” gibi görev yaptı. Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünce Nisan 1986’da yayınlanmaya başlayan, Nisan 2011’de 295. sayısı yayınlanan aylık “Anadolu’nun Sesi” Gazetesinin kuruluşunda, şekillendirilmesinde görev aldı ve “İsim Babalığı”nı yaptı. Bu gazetenin, haber müdürlüğü ve genel yayın yönetmenliği görevlerini başarıyla sürdürdü. Bu çalışmaları sırasında, Anadolu’daki gazete sahipleri ve yöneticileriyle yaptığı röportajlarla, toparladığı gazetecilik anılarını, gazeteciler ve gazeteler itibariyle değerlendirerek “Anadolu’nun Sesi” Gazetesinde yayınlanmalarını sağladı.
Başbakanlık, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünce her yıl 7 ayrı dalda düzenlenen, “devlet ödülü” olması nedeniyle büyük ilgi gören “Anadolu Basını Özendirme Yarışması”nın hazırlık ve ön değerlendirme çalışmalarının başkanlığını, basın meslek kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan büyük jürinin Raportörlüğünü yaptı.
Aynı yıllarda, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünce sıklıkla gerçekleştirilin, Anadolu Basını Bölge Toplantılarının düzenlenmesi, yürütülmesi çalışmalarında ön sıralarda yer alarak, Anadolu basın mensuplarıyla olan ilişki ve bilgilerini artırdı.
Ağustos 1996’da 544 sayfayla yayınladığı, iller ve ilçeler itibariyle Anadolu gazeteleriyle ilgili temel bilgilerin yer aldığı “Dünya’da ve Türkiye’de Gazetecilik, Basınımızın Anadolu Cephesi” adlı 99. kitabı ilgiyle karşılandı. Bazı eğitim kurumlarında yardımcı ders kitabı olarak okutuldu.
İsa Kayacan’ın, Anadolu Basını ve Gazetecilik çıkışlı değişik sayfa ölçülü yayınları şöyle sıralanıyor:
1. Radyo ve Televizyon Yayınları için ne diyorlar?( 1976-80 sayfa)
2. Türk Basınının kısa Tarihçesi, Basın ve Halkla İlişkiler(1976-24 sayfa)
3. Anadolu ve Trakya Basını için düşündüklerim.(Türk Basın Birliği kendi içinden çıkan kuruluşlara nasıl yetişebilir? 1977-24 sayfa)
4. Anadolu ve Trakya Basını(1980-62 sayfa)
5. Orman Bakanlığı ve Basınla ilgili İncelemeler( 1980-29 sayfa)
6. Anadolu Gazetelerinde Ormancılık ve Orman köylüsü( 1980-20 sayfa)
7. Anadolu ve Trakya Basınında Atatürk(1980-40 sayfa)
8. Genel Olarak kamu kuruluşlarında ve Orman Bakanlığında Basın ve halkla İlişkiler ( 1980-64 sayfa)
9. Türk Basın-Yayınında Ağaç ve Ormancılık(1981-18 sayfa)
10. Anadolu Basınında Sanat ve Edebiyat( 1987-112 sayfa)
11. Anadolu Basınında Kooperatifçilik( E.Yoldar’la, 1988-60sayfa)
12. Batı Trakya’daki Türk Basını ve Sorunlar zinciri(1988-110 sayfa)
13. Anadolu’daki Kooperatifçilik çıkmazı(1989-96 sayfa)
14. Türk Basınında Unutamadıklarımız(Gazeteciler Cemiyeti Yayını, 1997-128 sayfa)
15. Aramızdan Ayrılanlar (Vefat eden gazeteciler ağırlıklı, 2007-160 sayfa)
İsa Kayacan; katıldığı konferans, seminer, panel vs. toplantılarda Anadolu Basınını hep öne çıkardı.  “Yeni Adana, Antalya, Bartın, Ayvalık, Trakya’da Yeşilyurt (Kırıkkaleli), Yeşil Giresun, Ülker (Kayseri), Turan (Elazığ), Siirt, Atayolu (Antakya)” Gazetelerinden“ Anadolu Basınının Çınarları” olarak kamuoyunu bilgilendirip, halkı aydınlatmaya var gücüyle çaba harcadı ve harcamaya devam ediyor.
İsa Kayacan; Anadolu Basınını Milli Mücadele yıllarından itibaren, sesini duyurmak için çaba harcayan ve Milli Mücadelenin kazanılmasında, harcı olan gazeteler topluluğu olarak yorumladı, anlattı. Yorumlayıp, anlatmaya devam ediyor.
İsa Kayacan; “Anadolu gerçekleriyle yüz yüze gelmeden gazeteciliğe başlamak ilk, orta ve lise öğrenimi görmeden yüksek öğrenime başlamak gibi bir şeydir,
- Anadolu’da yayınlanan gazetelerin incelenmesi; gelişmekte olan, az gelişmiş ve gelişmiş yörelerdeki gezintiye benzer.            
            - Değişik yüz ölçümdeki, tipo baskılı gazetelerle, ofset baskılı gazeteler, farklı şehirler, farklı ülkeler gibidir.                                                                                                                                                           
            - Kimisinde dikenlerle, kimisinde de rengârenk çiçeklerle karşılaşılır.                                                                                            
            - Anadolu Gazeteleri, gurbette dosttan gelen sıcak, samimi ve dopdolu mektuplar gibidir.                                                                                                                                                              
            - Gazeteciliğin gerçek okulu, Anadolu gazeteleridir” şeklindeki anlamlı ve doğru görüşlerini, (Basınımızın Anadolu Cephesi Kitabı)örnekler göstererek, Anadolu Basınını hep savundu ve savunmaya devam ediyor.
İsa Kayacan; “Anadolu Basını; mesleğe amatör bir heyecanla, aşkla, şevkle sarılan insanlarla yürütülür. Tirajı yüksek gazetelerin önemsemediği çok önemli sorunları dile getirmek Anadolu Basınının işidir” dedikten sonra; Atatürk’ün Anadolu Basını için; “Fazilet Adaları” deyişini hareket noktası yaparak, “Anadolu Basını içinde yüzlerce Fazilet Adası vardır” hatırlatmasıyla dikkat çekti, çekmeye devam ediyor.
İsa Kayacan; Anadolu Basını geleneğinin 1864 yılında Tuna Vilayetinde yayınlanan Tuna Gazetesiyle başladığını; Anadolu Basınının dilinin, evrenselliğe kapı açan yerel bir ses olduğunu, Anadolu Basınının basit ve cansız bir kâğıt parçası olmayıp, nefes alan, yaşayan bir varlık olduğunu, Anadolu’daki gazetelerin yayınlandıkları yörenin aynası konumunda olduklarını hatırlattı, hatırlatmaya devam ediyor.
İsa Kayacan; Türkiye genelindeki, İl, İlçe ve Beldelerde yayınlanan yüzlerce gazetelerde yer alan yazılarından dolayı; pek çok belediyenin resmi listelerinde “Fahri Hemşehri” olarak yer aldı. “Hemşehri” bütünlüğü içinde kabul edildi.
Anadolu’da yayınlanan pek çok gazetede, “İsa Kayacan sayfaları” düzenlendi, 8-10 ayrı yazısı bu özel sayfalarda yer alırken, Anadolu’da yayın yapan değişik radyo ve televizyonlarda yıllarca “İsa Kayacan” konulu açık oturumlar gerçekleştirildi.
İsa Kayacan; Onlarca “İlk”e ve pek çok rekora imza attı. Bunlardan üçü;
a-Burdurun değişik özellik ve güzelliklerini 29 ayrı bölümle manzum türüyle anlatarak Türkiye’de (Belki’de Dünya’da)  İlk kez 354 sayfayla “Burdur Destanı-bensiz olmaz” adıyla (Burdur TSO yayını) yayınlanmasını sağladı.
b- Kendisine 144 şair ve ozan tarafından yazılan 273 şiiri, 288 sayfalık “Bana Yazılan Şiirler” adıyla (Haziran 2010) kitaplaştırdı. Türkiye’de hakkında bu kadar şiir yazılan bir başka kişinin olup- olmadığını düşünmeliyiz.
c- 1966-1998 yılları arasında Gazetecilik, Sanat ve Edebiyat alanlarında faaliyet gösteren kişi ve kuruluşlardan kendisine gelen irili-ufaklı 2 bin 68 mektubu 352 sayfalık (Bana Gelen Mektuplar, Mart 1999) adıyla yayınlayarak geçmişte kalan mektup örneklerinin gelecek kuşaklara taşınmasını sağladı.
Ayrıca İsa Kayacan; eksiksiz ve abartısız bir anlatımla 720 sayfalık “İşte Hayatım” adıyla (Mayıs 2004) yayınladığı kitabıyla, kendini geleceğe taşıyan ender gazeteci ve yazarlarımızdan biridir.
Genel olarak Türk kültürüne, özel olarak Burdur kültürüne yapmış olduğu hizmetlerinden dolayı, Burdur devlet yetkililerince İsa Kayacan’ın adı, Burdur’da bir caddeye, okuma salonuna, Tefenni ilçesi ile Ece köyünde birer sokağa verildi. Kasım 2008’de doğum yeri olan Ece köyünde 8 bin civarında kitap ve dergiyle “Prof. Dr. İsa Kayacan Kütüphanesi” nin kuruluş ve açılışının yapılmasını sağlayarak, hizmetlerine önemli bir ivme kazandırdı.
Türk dünyasına yaptığı hizmetlerinden dolayı Azerbaycan Asya Üniversitesi ve Uluslararası İlim Merkezi’nden (VEKTOR) iki fahri doktora ve bir fahri profesörlük payeleri aldı.
Sürekli Basın Kartı sahibi olan, Eşi Sabahat hanımı 12 Şubat 2002 tarihinde kaybeden, 2005 yılı Ekim ayında, Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviriyken, kendi isteğiyle emekliye ayrılan, Prof. Dr. İsa Kayacan’ın 3 kızı 2 torunu bulunuyor.
Kayacan; Ankara ve Anadolu gazetelerine makaleleriyle destekleme, araştırmalarıyla, kitap yazma ve yayınlama çalışmalarını Ankara’da kesintisiz sürdürüyor(Haziran 2011).
 İSA KAYACAN ANADOLU BASINI HİZMET ÖDÜLÜ
Yukarıda dile getirmeye, ifade etmeye çalıştığım, İsa Kayacan;  bakış ve yaklaşımlarıyla 1961 yılından bu yana Anadolu Basını ve mensuplarına karşı duyduğu yakınlık, gayret-çaba ve hizmetleri dikkate alındığında, Türkiye’de Anadolu Basını ve mensuplarını en iyi tanıyan ve bilenlerin başında gelmektedir.
Sürekli basın kartı sahibi olan Kayacan, Anadolu Basınıyla ilişkilerini bir yaşam biçimi haline dönüştürdüğü, onlarla bütünleştiği, bir aile bütünlüğü içinde yaşadığı,  Anadolu gazetelerindeki birkaç kuşakla çalışma fırsatı ve şansı bulduğu için; “ İsa Kayacan Anadolu Basını Hizmet Ödülü” çalışmalarına başladık.
Anadolu Basını mensuplarına, bir düzen içerisinde ödül verilmesi yönündeki görüşlerimi, siz sayın meslektaşlarımla,  basın kuruluşlarımızla ve kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. 
Biz, Ankara’da, İsa Kayacan hocayla ilgili böyle bir proje üzerinde çalışırken, Burdur Gazeteciler Cemiyetinin, kendi bünyelerinde “İsa Kayacan Gazetecilik Başarı Ödülleri”  projesi üzerinde çalıştıklarını sevinç ve mutlulukla öğrendik.
Duygu ve düşüncelerinizi kayacanhizmet@gmail.com adresine yazabilirsiniz…

Hiç yorum yok: