5 Ekim 2011 Çarşamba

Dört yazı, 05 Ekim 2011

Anadolu Basınında bir çınar, Bartın Gazetesi 88. kuruluş yılına onur ve gururla merhaba dedi
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Gazeteciliğin gerçek okulunun Anadolu Gazeteleri olduğu yönündeki görüşümüzle söze başlamak istiyorum.
Anadolu da gazetecilik yapmadan, yaygın basında çalışmaya başlamak, ilk, orta ve lise tahsili görmeden, yüksek okula başlamaya benzer.
Ağustos 1996’da Ece Yayınlarının 101 nci kitabı olarak 544 büyük sayfayla yayınladığım; “Dünya’da ve Türkiye’de Gazetecilik: Basınımızın Anadolu Cephesi” adlı kitabımın 54 ncü sayfasında başlayan “Anadolu Basınının Çınarları” başlığı altında yer alanlardan:
1-           Yeni Adana Gazetesi: 1918 yılında A.Remzi Yüreğir tarafından kuruldu,
2-           Antalya Gazetesi: 09 Eylül 1922 tarihinde M.Emin Mazlum- Havva Adıson’un sahipliğinde yayınlanmaya başladı.
3-           Bartın Gazetesi: 06 Eylül 1924 tarihinde İ.Cemal Aliş tarafından kuruldu,
4-           Ayvalık Gazetesi: 1924 yılında H.Avni Baskın tarafından kuruldu (Ocak 1993’de kapandı),
5-           Trakya’da Yeşilyurt Gazetesi: 03 Haziran 1925 tarihinde Kırklareli’nde Ali Rıza Dursunkaya tarafından kuruldu.
6-           Yeşil Giresun Gazetesi: 03 Haziran 1925 tarihinde kuruldu. Sonra sahipliğini Aygüzen Öğütçen yaptı.
7-           Ülker Gazetesi: Kayseri’de ilk sayısı 1927 yılında Tevfik Mülayim’in sahipliğinde yayınlandı.
8-           Turan Gazetesi: Elazığ’da 01 Mayıs 1930 tarihinde yayına başladı. Sonra sahipliğini İsmet Turan yaptı,
9-           Siirt Gazetesi: 1937 yılında M. Emin Kılıççıoğlu tarafından yayına başlatıldı,
10-        Atayolu Gazetesi: 08 Mayıs 1938 tarihinde Antakya’da, Mehmet Burç tarafından yayınlanmaya başladı, (03 Kasım 1992 tarihinde kapandı.).
BARTIN GAZETESİ
Oğul Esen Aliş tarafından, 10 günde bir Bartın’da yayınlanmaya devam ediliyor. Bartın Gazetesi 06 Eylül 2011 tarihinde (12 Eylül 2011 tarihli 3648.sayısıyla) 88.yayın yılına merhaba dedi. Altı büyük sayfalık Bartın Gazetesinin ilk sayfasında ve iç sayfalarda 88 nci yayın yılına girişin onuru, gururu, mutluluğu gözleniyordu. Bu gurur dolu günle ilgili olarak logo altında yapılan bir yorum, değerlendirme vardı. Burada özetle:
“100 yıla 12 yıl kala, Türkiye Cumhuriyetiyle birlikte yürüdüğümüz Atatürkçü, Cumhuriyetçi ve Milliyetçi yolda, bize kuşaktan kuşağa destek veren, teşvik eden, yurt içinden, yurtdışına hergün artan binlerce okurumuza gönülden teşekkür eder, 53.yılda bayrağı devreden kurucumuz Cemal Aliş ile kardeşi Ahmet Kemal Aliş’i de saygıyla anıyoruz” denilişi vefa örneği olarak dikkat çekiciydi…
Bartın Gazetesinin arşivini, Bartın’da bir bağ evinde görme inceleme şansını yakalayanlardan biri olarak söylemek istiyorum ki; Esen Aliş hayırlı bir evlattır. Babadan kalma, bugün çınarlaşmış Bartın Gazetesinin yayınını sürdürmekte, aldığı onlarca ödülle çalışmalarının ve kadirbilirliğin boşa gitmediğini, gitmeyeceğini göstermektedir. O’nu seviyor, takdir ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum efendim.
Çünkü Anadolu’nun pek çok kentinde, babadan aldıkları gazetecilik mirasını, birkaç yıl içinde paramparça edip, tarihin basın çöplüğüne atma başarısızlığını gösterenlerin sayıları az değildir.
Bartın gazetesinin 88.yıldönümü çerçevesinde, gazeteci, araştırmacı dostum Atilla Sakka’nın iç sayfada uzunca bir değerlendirme ve yorumu var. Erkan Aşçıoğlu, 88.yılın düşündürdüklerini yazmış. Ayrıca iç iki sayfada, Bartın Gazetesinin ilk sayısı ve 1934, 1944, 1954, 1964, 1974, 1984, 1994 ve 2004 yıllarında kuruluş yıldönümü kutlama haberleri görüntülerle verilmiş. Ha gayret Esen Aliş.. Dalyaya 12 yıl kalmış!.
 Çıngı Dergisinin beş sayısı
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Kayseri ilimiz merkezinde yayınlanan dergilerin sayısı maşallah giderek artıyor.
“Çıngı” Kültür, sanat, edebiyat dergisi olarak iki ayda bir okurlarının, sanat ve edebiyat severlerin karşısına çıkmaya, devam ediyor:
3, 4, 6, 7, 8 nci sayıları masamda olan Çıngı’nın son sayısının kimliğine bakıyorum:
KAYSADER adına Sahibi: Süleyman Karacabey, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Dr. Razim Deniz, Genel Yayın Yönetmeni: Köksal Akçalı, Genel Koordinatör: Deniz Şimşek. Reklam ve Halkla İlişkiler: Hikmet Saadet Çakıcı, Sanat Danışmanı: Hasan Gürpınar. 12 imzadan oluşan yayın danışma kurulu var Çıngı Dergisinin. Yazışma adresi: P.K. 212 Kayseri.
Her sayıda bir “dosya” konusu olan isim ve imza yer alıyor. Elimdeki, masamdaki Çıngı Dergisi sayılarında dosya konusu olanlar, dosya bütünlüğü, içeriği olarak incelenenler, değişik özellikleri ve eserlerinden örneklerle sayfalara aktarılanlar: Hasan Gürpınar, Dr. Rasim Deniz, Ali Baş (Ozan Sezini).
“Çıngı”dan başlığı, yayın kurulu imzalı, başyazılar dikkat çekiyor her sayıda. Burada genel değerlendirmelerin yapıldığı, derginin içeriği, geride kalan günlerde, sanat ve edebiyat dünyasında olup-bitenlerin birer değerlendirmesi yapılıyor.
Ali Baş (Ozan Sezini) bilgileri: Pınarbaşı’nda 24 Kasım 1960 tarihinde doğduğu, 01 Haziran 2011 tarihinde Kayseri’de vefayla aramızdan ayrıldığı yönünde karşımıza çıkıyor.
Rahmetli Ali Baş, Çıngı’nın 8 nci sayısında, değişik yönleriyle, şiir ve yazılarla anlatılmış. Ali Baş hakkındaki görüşlerini ortaya koyanlardan bazıları şöyle sıralanmakta: Nurkal Kumsuz, Doç. Dr. Tamilla Abbashanlı, M.Nihat Malkoç, Süleyman Karacabey, Ozan Erbabi, O.Fahri Ayaz, Coşkun Mutlu, Mustafa Ayvalı, Hasan Gürpınar, Recep Çalışkan, Ali Rıza Atasoy, Ayşe Paslanmaz, Ünal Kar, Deniz Şimşek, Köksal Akçalı, Kemal Ahmet Şen, vd.
Rahmetli Ali Baş (Ozan Sezini) “Yâre sitem” başlıklı üç bölümlük şiirinin girişinde şöyle seslenmiş:
Hep yalvardım, acımadı, beni benden aldı yâr,
Mecnun etti, yalın ayak, beni çöle saldı yâr,
Hem ağladım feryat ettim, gözyaşlarım sel oldu,
Ben yüzmeyi bilmem dedim, ummanlara daldı yâr.
Çıngı Dergisi yöneticilerinin bu kadirbilirlikleri, dost canlılıkları için kutlanmaları gerektiğini belirtiyor, tebriklerimle, sevgi ve saygılar sunuyorum. Çıngı’nın yayın ömrü uzun olsun inşallah!..
Teşekkür Belgesi: Paye, Edebiyat, Kültür, Sanat, Dergisi:: Dergimizin yayın hayatında 20.yılını doldurmasının mutluluğu içinde, değerli kültür dostu Sayın Prof. Dr. İsa Kayacan’a teşekkürlerimizle (Necdet Çelikdönmez, İsa Çelikdönmez- Elazığ, Eylül 2011)

GÜNÜN SÖZLERİ:
1-           Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, önyargıları parçalamak, atomu parçalamaktan daha zor (Einstein)
2-           Düşmanlarınızı sevin, çünkü kusurlarınızı yalnız onlar açıkça söyleyebilir (Benjamin Frnaklin)
3-           Dostların sıkıntıda iken, onları mutlu oldukları zamankinden daha çok ara (Chilon)
4-           Her ormanı boş sanma; belki de kuytuluklarında bir kaplan uyuyordur (Sadi),
5-           Saltanat güçlüleri, yalakalarca öne çıkarılıp, alkışlanırken; Doğru ve mert insanların eleştirilerini dikkate almayan yalakaların, ömürleri kısadır. (İsa Kayacan)
Elâzığ’ın Kültür Çınarı, Şükrü Kacar hocadan: Kovancılar şiiri
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Şükrü Kacar, eğitimci, gazeteci, yazar-şair, araştırmacı. Yıllar önce Elazığ merkezinde birkaç dönem Belediye Başkanlığı yapmış. Hala, hemşehrileri tarafından saygıyla,  sevgiyle kucaklanıyor. 2011 yılındaki, Elazığ Hazar Şiir Akşamları çerçevesinde, gidip yöneticileriyle, eğitimci ve öğrencileriyle, halkıyla görüşme, tanışma fırsatı bulduğum Elazığ’ın şiirin ilçelerinden “Kovancılar”la ilgili olarak, Şükrü Kacar hoca, eğitimcilik ve müfettişlik yaptığı yıllarda, 13 Eylül 1949 tarihinde “Kovancılar” adlı, başlıklı bir şiir yazmış. Şiir sekiz ayrı beşlikten (bölümden) meydana geliyor. Yer sınırlılığı nedeniyle, bendenize özgü bir düzenlemeyle bu şiirin tamamını sunmak istiyorum efendim:
KOVANCILAR (Şükrü Kacar- 13 Eylül 1949)
Heybet’e yükselir eğilmez başın,
Şahmiran Dağı’da yontulur taşın,
Fazlaca sayılmaz, tazedir yaşın,
Uzaktan koymuşlar adını senin,
Sevilen yöresi oldun ülkenin.

Vali Tevfik Gür’ler ilk harcı koymuş,
Kapı açmaz yeli, ovayı vurmuş,
Bir göçmen selidir akmış da durmuş,
Severek koymuşlar adını senin,
Sevilen beldesi oldun ülkenin.
Üçüncü beşlik (bölüm): Şahmiran Dağı’da üzüm bağları/ Şarabın geçirmiş nice çağları/ Etekle kurulan keklik ağları/ Kovanda bollaşıp kal Kovancılar/ Sevgini içime sal kovancılar.
Bir başka süslenir Sekrat Ovası,
Heybet’te görülür kartal yuvası,
Plânlı kurulmuş köyler anası,
Petek petek dol da kal Kovancılar,
İçime kokunu sal Kovancılar.

Arılar kovanda uçuşup dursun,
Rüzgârın içimi tatlıca vursun,
Söz verenler gelsin ilçeyi kursun,
Anınla şanınla kal Kovancılar,
İçime kokunu sal Kovancılar.
Altınca beşlik (bölüm): Gün gelecek başka tür olacaksın/ Gün gelecek taşıp da duracaksın/ Birgün sırça köşke oturacaksın/ Dağılma yerinde kal Kovancılar / İçime sevgini sal Kovancılar.
Bilirsin azgındır dağların kurdu,
Bak avcılar toyları nasıl vurdu,
Hepimiz severiz bu güzel yurdu,
Üzülme yerinde kal Kovancılar,
Ateşin içime sal Kovancılar.
Sekizinci ve son beşlik (bölüm): Kaç yıldır birlikte yaşar dururuz/ seninle birlikte mutlu oluruz/ Bekle turnayı gözünden vururuz/ Düşünme yerinde kal Kovancılar/ Ateşin içime sal kovancılar.
İLESAM ve Dünya Yaşlılık Derneği’nin “Uluslararası zamanı tersine kuranlar ödülleri” sahiplerine verildi.
                     Prof. Dr. İSA KAYACAN
Kısa adı İLESAM olan, Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği ile, Dünya Yaşlılık Derneği’nin ortaklaşa düzenledikleri, “Uluslararası zamanı tersine kuranlar ödülleri” 01 Ekim 2011 tarihinde Ankara’da, İstanbul yolu 5. km’deki ACİTY AVM’nin konferans salonunda düzenlenen törenle sahiplerine verildi.
İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız’dan alınan bilgiye göre, ödül alanlar şöyle sıralandı:   
Cemil Çiçek (TBMM Başkanı); Prof. Dr. Recep Akdağ (Sağlık Bakanı); Ertuğrul Günay (Kültür ve Turizm Bakanı); Abdülkadir Aksu (AK Parti Genel Başkan Yardımcısı); Prof. Dr. Nükhet Hotar (AK Parti Genel Başkan Yardımcısı- Sosyal İşler Başkanı); İbrahim Şahin (TRT Genel Müdürü); Kemal Öztürk (Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü); Uğur Dündar (Star TV Haber Grup Başkanı); Prof. Dr. İsmail Tufan -Akdeniz Üniv. Gerontoloji Bölümü Başkanı; Dr. AVS Ramesh Chandra (Hindistan Büyükelçiliği); Yılmaz Özdil (Star Haber Direktörü-Hürriyet Gazetesi Yazarı); Prof. Dr.Hulusi Bülent Zeyneloğlu (Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite, Endoskopik Cerrahi); M. Rifat Hisarcıklıoğlu (TOBB Başkanı-Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği); Dong-Woo Cho (Kore Cumhuriyeti Büyükelçiliği Kültür ve Basın Ataşesi); Abdullah Satoğlu (Araştırmacı-Yazar); Marta  Moran (İspanya Büyükelçiliği  Program Direktörü); Erez Eğilmez (Koreograf); Erdal İpekşen (Doğan Burda Dergi Ankara Bölge Temsilcisi); Rıdvan Dilmen-Güntekin Onay (NTV % 100 Futbol Programı); Ülkü Erakalın (Yönetmen); Gülsüm Öz (Senarist-Yazar); Jorge Quesada Cancepcion (Küba Büyükelçiliği); Fethi Yaşar (Yenimahalle Belediye Başkanı); Cemal Safi (Şair); Hand  Al  Abdulghanı (Katar Büyükelçiliği); Semih Sergen (Tiyatro Sanatçısı); Seda Sayan (Beyaz TV Sultan-ı Beyaz Programı); Prof.Dr. Şükrü Haluk Akalın (Türk Dil Kurumu Başkanı); Prof. Dr.Khalid Almutlaq (Suudi Arabistan Kültür Ataşesi); Engin Öztürk (HASVAK Genel Başkanı-Türkiye Devlet Hastaneleri ve Hastalara Yardım Vakfı); Türkiye Polis Radyosu (Emniyet Genel Müdürlüğü Haberleşme Daire Başkanlığı); Gereontolog Dr. Kemal Aydın- (DÜNYAK-Dünya Yaşlanma Konseyi Başkanı); Veli Sarıtoprak (TÜSİAV Başkanı-Türkiye Sanayici ve İş Adamları Vakfı); Doç. Dr.Birol Balaban (ENSEV Başkanı-Fiziksel Engelli Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı); Türk Sinemasında Zamanı Tersine Kuranlar Ödülü: Ferdi Merter Fosforoğlu, Halit Akçatepe, Nilüfer Aydan; Şeref Ödülü: Beyazıt Öztürk (Kanal D Beyaz Show Programı); Onur Ödülleri: Nevin Gökçek (Sosyal Yardımlaşma Eğitim ve Dayanışma Vakfı Onursal Başkanı): Gülgen Dural (Türkiye Güçsüzler ve Kimsesizlere Yardım Vakfı Başkanı): Kazım Ergün (Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı); Sunum : Ayşe Egesoy-Hakan Yılmaz.
Teşekkür Belgesi: Paye, Edebiyat, Kültür, Sanat, Dergisi:: Dergimizin yayın hayatında 20.yılını doldurmasının mutluluğu içinde, değerli kültür dostu Sayın Prof. Dr. İsa Kayacan’a teşekkürlerimizle (Necdet Çelikdönmez, İsa Çelikdönmez- Elazığ, Eylül 2011)

GÜNÜN SÖZLERİ:
1.        Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, önyargıları parçalamak, atomu parçalamaktan daha zor (Einstein)
2.        Düşmanlarınızı sevin, çünkü kusurlarınızı yalnız onlar açıkça söyleyebilir (Benjamin Frnaklin)
3.        Dostların sıkıntıda iken, onları mutlu oldukları zamankinden daha çok ara (Chilon)
4.        Her ormanı boş sanma; belki de kuytuluklarında bir kaplan uyuyordur (Sadi),
5.      Saltanat güçlüleri, yalakalarca öne çıkarılıp, alkışlanırken; Doğru ve mert insanların eleştirilerini dikkate almayan yalakaların, ömürleri kısadır. (İsa Kayacan) 

Hiç yorum yok: