14 Ekim 2009 Çarşamba

İSA KAYACAN'IN BURDUR'U, BURDUR'UN İSA KAYACAN'I İÇİN (Burdur çıkışlı) YAZILANLARDAN:
Can Direkçi: Sayın Dr. İsa Kayacan Burdur’umuzun yetiştirmiş olduğu ender şahsiyetlerden biridir. Kendisiyle Burdur’da görev yapan Burdur Valisi olarak gurur duyuyoruz. Bu güne kadar Türk Edebiyatına Türk Kültür hayatına, Türk basınına yapmış olduğu katkıların yanı sıra, Burdur’un dışında geçirdiği zamanlarda bile Burdur’u asla hafızasından bir nebze olsun uzaklaştırmamış hep Burdur’u düşünmüş, Burdur’un iyiliği için güzelliği için, bu güne kadar 50 yıla ulaşan süredir kavga vermiştir. Biz İsa Kayacan’a sevgiyle, saygıyla ve bundan sonraki tüm yaşamı boyunca mutlulukla sağlıkla geçirmelerini ve Burdur’a olan katkılarının devamını diliyoruz.
Bütün Burdurlu hemşerilerimizden İsa Kayacan’a olan görevlerini de yerine getirmelerini rica ediyorum. Bizler İsa Kayacan’ı hatırladıkça onun için Burdur’a yapmış olduklarının karşılığını bir nebze olsun verdikçe daha nice İsa Kayacanların Burdur için çok daha fazlasını yapmasını sağlayacağız. 3 binin üzerinde Anadolu basınında Anadolu gazetesinde 40 binin üzerinde makalesiyle sadece Burdur’un değil ama tüm Anadolu’nun Basın hayatına bu güne kadar verdiklerinin yanı sıra yazdıkları önemli edebi eserlerle şiirlerle de Türk kültürüne önemli katkılar sağlamıştır.
Bunun yanı sıra özellikle Azerbaycan Türkiye dostluk köprüsünün kurulmasında önemli görevler üstlenmiştir. İsa Kayacan aynı zamanda çok önemli bir kültür elçisidir. Kamu hayatına yıllarca önemli katkılar sağlamıştır emek vermiştir. Özellikle bugün hemen hemen üst düzeyde görev yapan kamu kurumlarımızdaki Basın ve Halkla ilişkiler Müdürlüklerinin oluşmasında önemli katkıları olmuştur. Yeni nesle bu anlamda önemli dersler vermiştir.
Kısacası İsa Kayacan 50 yıldır her alanda hem ülkemize hem Burdur’umuza çok güzel katkılar sağladı. Onu seviyoruz onunla gurur duyuyoruz. Ve bundan sonraki yaşamındı sağlıklar mutluluklar diliyoruz. Nice 50 yıllar diliyoruz. (Burdur Valisi, 13.05.2006)
İbrahim Özçimen: Vefa kaybolan bir duygu. Ama İsa Kayacan’da bu vefayı görüyoruz. Sanki bende İsa Kayacan ismini, daha Vali olmadan duymuş gibiyim. Şırnaklı bir çocuktan bir mektup almıştık. Kitap istemişti bizden. Sevgili İsa Kayacan. hemen o mektubu aldı “ve ben bunu çözerim” dedi. Çözdü de. Böyle sorun çözenlerin olması büyük güç kaynağı. Kitaplar okundukça çiçekler sevildikçe yaşar. Ben Eceli’lerin, Tefennili’lerin bu büyük insanın hediye ettiği kitapları öksüz koymayacağı inancındayım (Burdur Valisi 01.11.2008)
Sebahattin Akkaya: Sayın Dr. İsa Kayacan Burdur’umuzun yetiştirdiği çok mümtaz simalardan, çok sevdiğimiz, çok saydığımız bir değerimizdir. Kendisi Anadolu basınına büyük hizmetler yapmış. Anadolu’nun her yerinde çıkan gazetelerle, dergilere yazılarını göndermiş. Özellikle Burdur’umuzu anlatmış. Bir edebiyatçımız, şairimiz, gazetecimiz. Böyle değerler çok az yetişiyor. Özellikle hiçbir şey beklemeden tamamen kendisini bu işe adamış memleketine Burdur’a Azerbaycan’a Azerbaycan’ın tanıtılmasına tanıtımına büyük önem vermiş bir değerimiz. Biz bir Burdurlu olarak sayın İsa Kayacan’la kıvanç duyuyoruz. Onun gibi değere sahip olduğumuz için çok mutlu oluyoruz. Bizim Burdur İnsuyu kültür sanat ve spor etkinliklerine çok büyük katkısı oldu. Gerek 2004 yılında gerek 2005 yılında özellikle 2005 yılında yapmış olduğumuz etkinliklere kendileri 30’a aşkın edebiyatçıyı, şairi davet ettiler. İnsuyu’nda “İnsuyu şiir akşamları” diye bir programı yönettiler, şairler birer şiir okudular. Kendilerini Burdur da misafir ettik ve onlar memleketlerine döndükten sonra Anadolu basınında gazetelerde Burdur’dan söz edildi. Dolayısıyla İsa Kayacan bir hemşehrimiz olarak bir değerimiz olarak bu yönüyle de Burdu’un özellikle İnsuyu’nun tanıtımına çok büyük katkıda bulundu bu yönüyle kendisine teşekkür ediyoruz.
Onun sanat yılının 50 yılı bu sene, daha biz ona nice yıllar diliyoruz. Daha çok eserler vermesini inşallah Guinnes rekorlar kitabına geçmesini de buradan temenni ediyoruz. Kendisine uzun ömürler diliyorum. Başarılar diliyor saygılar sunuyorum.
(Burdur Belediye Başkanı, 13.05.2006)
Osman Oktay: İsa Kayacan adını duymayan var mı bilmiyorum? Bir soru edası da taşıyan bu kanaatim yalnız Burdurlular için değil, Edirne’den Kars’a, Karadeniz’den Akdeniz’e kadar yurdumuzun her köşesinde yaşayanlar için geçerlidir. Çünkü İsa Kayacan, Anadolu Basınının fahri yazarı olarak çoğu illerimizde, ilçelerinde çıkan mahalli gazetelerde, yüzlerce, binlerce, yazı yazdı halâ da yazıyor.
Akıp giden zaman ve bu yoğun çalışma içerisinde de 98. kitabına imza atıyor: “Burdur Hatırlamaları” 98 kitap dedim. Dile kolay, insan o kitapların satırlarını bir yerden bir yere kopya etse baş edemez. Yazan eller yorulur, daktilo tuşlarına basan parmaklar yıpranır. Ama, İsa Kayacan bir derviş adam işte.
“Burdur Hatırlamaları”, tarihi, coğrafyası, siyasi ve sosyal yapısı folklor unsurlarıyla Burdur’u anlatıyor. Burdur ve ilçeleri konusunda araştırma yapacak olanlar, ilk ve ortaokul öğrencileri için bir başvuru, bir kaynak kitap. Hemşehrimiz İsa Kayacan’ı tebrik ediyor, çalışmalarının devamını diliyorum. (Burdur Gazetesi 02.12.1989)
Ahmet Tufan Şentürk: Ne mutlu o Burdur’a ki bağrından İsa Kayacan’ı yetiştirmiş. Her köy, her kent il gibi Burdur’da çok değerli insanlar yetiştirmiş. Bir Ece Köylü İsa Kayacan’ın alınteri, göz nuru, kişisel çalışmalarıyla ürettiği, yarattığı ürünleri, eserleri de “Burdur Hatırlamaları” adını verdiği 234 sayfalık şahane inceleme ve araştırma eseri, tamamen kamu yararına yönelik ölmez bir kaynak, eser olarak soydan soya, boydan boya, elden ele, dilden dile devredip gidecektir.
Onun için “Ne Mutlu o Burdur’a ki, bağrından bir İsa Kayacan yetiştirmiştir” diyorum. Ece Köyünün ve Burdur’un İsa Kayacan’a ne verdiğini bilmiyorum. Öyle sanıyorum ki, İsa Kayacan Ece Köyünden ve Burdur’dan yokluk, yoksulluk, dert acı ve tasadan başka bir şey almamış, görmemiştir. O yörelerin o köylerin, o kentlerin sefası başkasına, cefası İsa Kayacan’a düşmüştür. Böyle söylediğim, böyle yazdığım için beni bağışlasınlar. İsa Kayacan bugünkü bulunduğu yere, ana, baba koltuğunda, bol para harcayarak atla, arabayla zevk-ü sefayla gelmemiştir. Etiyle, tırnağıyla, didinerek, çırpınarak, gece gündüz demeden, durmadan çalışarak gelmiştir.
Onu az veya çok tanıyorum ve bunu biliyorum. Bunu bildiğim için de kendisine saygı duyuyorum. Fazileti “karşılık beklemeksizin verebilme” diye tanımlarlar. İşte İsa Kayacan budur. Ece Köyü için, Burdur için bıkmadan usanmadan hep çalışmış, hep üretmiştir. Kayacan’ın “Burdur Hatırlatmaları” kitabı, bu şahane eser, öyle çalakalem yazılıveren bir eser değil, aylarca, yıllarca araştırılıp, incelenip meydana getirilmiş bir eserdir. Kayacan 97 ayrı eserini oluştururken, kimsenin gölgesine sığınmamış, hiçbir koltuk değneğine dayanmamış, hiç kimseden yardım görmemiş, kendi beyninin ürünlerini ortaya koymuştur.
İçtenlikle kutluyorum dost ve kardeş İsa Kayacan’ı.
“Kadrini senki masallada bilip ey Bâki!..
Durup el bağlayanlar karşında yâran saf saf.”
Dilerim ki, Burdurlular İsa Kayacan’ın kadrini kıymetini bilirler!. (Ortadoğu Gazetesi 12.11.1989 Yenigün Gazetesi Burdur, 20 ve 21.02.1990)
Mustafa Ceylan: İsa Kayacan’ın Burdur sevdası, dağlardan yüce, denizlerden ve okyanuslardan engindir. O, Burdur’a aşıktır, tutkundur. O’nun Burdur sevdası, Burdur Gölü’nden büyüktür (Şair, yazar – araştırmacı- Antalya)
Abdülkadir Güler: Burdurlu İsa Kayacan’ın “İşte Hayatım” kitabını okuduktan sonra anladım ve karar verdim ki; Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olsaydım, Kızılay meydanına; Burdur Belediye Başkanı olsaydım, şehrin güzel bir yerine Dr. İsa Kayacan’ın heykelini mutlaka dikerdim. (Şair, yazar – araştırmacı- Söke)
M. Ercan Taraşlı: İsa Kayacan, kağıdı – kalemi sevdiği kadar, hatta ondan daha fazla memleketini seviyor. Burdur’u seviyor. Gazeteci, Yazar Kayacan, çalışmaları ile aldığı ödülleriyle Burdur’un adını her ortamda duyurarak, Burdur’a vefa borcunu ödedi. Şimdi sıra bizlerde. İsa Kayacan’a biz de borcumuzu ödeyelim. Nasıl mı? O’na ve yazdığı eserlere sahip çıkarak (Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı)
Yenigün Gazetesi: Hemşehrimiz, Gazeteci – yazar ve aynı zamanda gazetemiz yazı ailesinden olan İsa Kayacan’ın adı Burdur’da bir caddeye verildi. İsa Kayacan, Ankara’da Burdur’un ve Burdurluların sorunlarıyla yakından ilgilenmekte çözüme kavuşturmak için canla başla çalışmaktadır. Belediye Meclisinin İsa Kayacan’la ilgili kararı Burdur’da büyük bir memnunluk yarattı. (04.07.2000)
M. Ercan Taraşlı: İsa Kayacan’ı tam 27 yıldır tanırım. Gazetecilikte örnek insanlardan biridir. Mesleğe başladığım ilk yıllarda gazetemizde köşe yazıları yazardı. Ankara’da oturduğu halde bıkmadan, usanmadan sürekli bize yazılar gönderirdi. Sonra baktım ki sadece Burdur Gazetesi’nde değil, Anadolu’da yüzlerce gazetede yazıları yayınlanıyor. İsa Ağabeyin enerjisine, özverisine, yazarlık ruhuna halâ gıpta ederim. O’na “Anadolu Basını’nın Fahri Hemşehrisi” sıfatı boşuna verilmedi. Basın- Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nde çalışırken tüm gazetecilerin, gazete sahiplerinin dertlerine çare olmaya çalışırdı. Sanki Anadolu Gazeteleri’nin tümünün Ankara Temsilcisi gibiydi.
Gazeteciliğin yanı sıra şair ve yazardır İsa Kayacan. Tam 108 kitaba imzasını koymuştur. Burdur Hatırlamaları 1-2, Basınımızın Anadolu Cephesi, Türk Basınında Unutamadıklarımız, isimli eserleri halâ belleğimizde.
Araştırmacı – Yazar, Mustafa Ceylan “Destanlaşan Köylü” diyor İsa Kayacan için.
Yıllar önce bir yazı yazmış, Hamit Çine, İsa Kayacan gibi sanat ve edebiyat alanlarında Burdur’un adını duyurmuş insanlarımıza sahip çıkalım, onların isimlerini yaşatalım demiştim. Bir vefa duygusu idi bizimki. Türk folklörünün ünlü siması Hamit Çine’den sonra gazetecilik ve yazarlıkta bir dolu ödülün sahibi İsa Kayacan’ın da adı bir caddeye verildi. Bir gönül dileğimizin gerçekleşmesinden mutluluk duyuyoruz. Belediye Meclisi’ni ve Belediye Başkanı A. Nejdet İlgün’ü de bu vefalı yaklaşımlarından dolayı kutluyoruz. (Burdur Gazetesi, 06.07.2000)
A. Nejdet İlgün: Bir büyüğümüz, ağabeyimiz olarak İsa Kayacan’ı sürekli izliyorum. Eski adı Burdur’un sesi, yeni adı Burdur ve Yenigün Gazetelerinde resim – yazılarıyla, devamlı beraber olduğumuz, Burdur’umuzun yetiştirdiği ve Burdur’umuzun dışında bizleri temsil eden, kalem emekçisi ağabeyimiz İsa Kayacan’ın ismini, bu caddenin ismini verdik. Onu unutmadık, unutmayacağız da. (Belediye Başkanı, Burdur, 30.08.2000)
İsmail Kara: Ne zaman “Burdur” denilse, aklıma hep oranın yetiştirdiği mümtaz insan, İsa Kayacan gelmiştir.
Burdur’da bir caddeye, Tefenni’de bir sokağa “İsa Kayacan” adının verilmesine o’nun kadar, sevinenlerden birisi de benim.
29 Ağustos günü Kayacan’ın davetiyle 30 Ağustos’ta yapılacak törene katılmak üzere şair ve yazar Ahmet Tufan Şentürk, ben, İsa Kayacan ve değerli eşi Sabahat hanımla yola çıktık.
Burdur’a vardığımızda Kayacan’ın yakın akrabalarından bazıları bizi otobüs terminalinde karşıladı. Yeğeni eski gazeteci ve bilgisayar operatörü Hüseyin Kayacan, ağabeyi Bekir Kayacan ve tüm yakınlarından büyük bir ilgi gördük. Bizleri misafir ettiler, samimi ve çok sıcak insanlardı. 30 Ağustos günü Burdur’un Belediye Başkanı Ahmet Necdet İlgün’ü Kayacan’la birlikte ziyaret ettik. “Destanlaşan Köylü İsa Kayacan” adlı eserini yazan, manevi kardeşim Mustafa Ceylan da bizimleydi. Saat: 14:00’de yeni ve genç Vali Kadir Koçdemir sıcak bir ilgiyle bizleri makamına kabul etti.
Aynı günün akşamı saat 18:00 sularında yeni açılan iki caddeye “Uğur Mumcu” ve “Ahmet Taner Kışlalı” adları verildiğinden, tabelâları törenle bizzat Başkan A. Nejdet İlgün tarafından açıldı. Ardından yapılan bir konuşma ile Fevzi Çakmak Mahallesinde bulunan “Kooperatifler Caddesi”nin adına ait tabela ise “İsa Kayacan Caddesi” tabelasıyla değiştirildi. Bu sırada İsa Kayacan’da kısa bir konuşma ile mutluluğunu ve şükranlarını belirti. Bütün dostları, yakınları İsa Kayacan’ı tek tek kutladılar.
Bu gün, ben de en az O’nun kadar mutluyum. Kayacan dostum, çok daha değerli davranışlara lâyıktır. O’nu yürekten kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum. (Van Postası Gazetesi, 05.10.2000)
Mustafa Ceylan: Burdur tarihinin en önemli yazarlarından birisine Burdurlular muhteşem bir kadirşinaslık göstererek, adına unutulmazlar arasına kaydettiler… Burdur Vali’sini ve Burdur Belediye Başkanı’nı, Burdur Belediye Meclis üyelerini tebrik ediyorum…
Türk yazı dünyasında, edebiyat sahasında, Burdur ve çevresini gündemin birinci sırasında tutmasını bilen, gazeteci, şair, yazar halkla ilişkiler uzmanı, son yüzyılın en çok yazı yazan kalemi, yazı fabrikatörü Kayacan’ın adı, Burdur’da güzel bir caddeye isim olarak verildi. Bir iki veya en fazla üç katlı, bahçe içinde binalardan oluşan, eski “Kooperatifler Caddesi”nin adı büyük yazar, üstad Kayacan’ın adıyla şenlendi, dillendi… Bahçelerden sarkan ağaç dallarındaki güzelim yapraklar, dış kapıdan evin kapısına kadar uzanan yolların kenarındaki rengârenk çiçekler, pencerelerdeki ak – pamuk tüller, üstadımızın adıyla baharın müjdesini yakaladılar…
İsa Kayacan Caddesi’nin açılışı tam istediğim, beklediğim ve özlediğim şekilde cereyan etti. Kayacan, ailesiyle, akraba ve yakınlarıyla ve şair – yazar dostlarıyla açılışta hazırdı. İnce, uzun, es çizen Kooperatifler Caddesi, tarihi bir an’ı yaşıyor ve adını değiştiriyordu. Tam köşe başındaki bahçe duvarına dikilmiş direğin üstüne yazılan yazı, lacivert bir örtü ile örtülmüştü. Uç kısmından kurdele ile bağlanmış direk boyunca, bir gelinlik gibi süslenmişti.
Veciz, kalıcı konuşmalar yapıldı. Kayacan üstadım gözleri dolu dolu olmuş, söyleyecekleri titreyen dudaklarında donup kalmış, yüreğinin gümbürtüsünü döküyordu. İlk okula yeni başlayan çocuklar misali heyecanlıydı. Aynen eşi Sahabat’da o’nun gibi heyecan küpüne dönmüştü. Hele hele manevi babam, Türk şiirinin babası Ahmet Tufan Şentürk’ün çillenmiş yüzünde ışıltılar vals yapıyordu.
Özellikle Burdur’a ait yerel basın- yayın organları ve TV’ler oradaydı. Ben oradaydım. Es çizerek evlerin, bahçelerin arasında giden Kayacan Caddesi’nin tam ortasında, bahçelerden sarkan çiçeklerle gülüp oynuyordum. Çiçekler bana, ben çiçeklere, Kayacan müjdesini fısıldıyorduk…
“Herkes beni, Ankara’lar da sanır. / Burdur’da bir dam çökse içim parçalanır…” diyen Kayacan’ın adı nihayet hak ettiği şekilde değerini buluyor, unutulmazlar arasına giriyordu.
Şükür Rabbim sana!... Teşekkürler Burdur’un Valisi, Belediye Başkanı, Belediye Meclisi… Teşekkürler güzel ülkemin, güzel Burdur’luları… Teşekkürler Burdur’umun yerel basını (Yenigün Gazetesi, Burdur, 12, 13, 14, 15, Aralık 2000),
Hüseyin Kayacan: Amcam İsa Kayacan, sayfa ve sütunlar arasında bir ömür harcasada, halen bıkmadan usanmadan devam etmektedir.
Siz onu sadece Burdur ve Yenigün gazetelerindeki köşesinden tanırsınız. Halbuki İsa Kayacan, neredeyse Türkiye’nin tüm Anadolu gazetelerine günlük yazı göndermektedir. Iğdır’dan Keşan’a Muğla’dan Kilis’e Ankara’dan hergün sayfalar uçar gider. Bıkmadan usanmadan. Çok titiz bir editördür kendisi. Yazınızda bir hata, yada Türkçeyi kötü kullanma varsa en kısa zamanda da altı kırmızı çizilmiş bir fotokopisini önünüzde bulursunuz.
İsa Kayacan benim için bir idoldur. Bana hayranlık uyandıran en belirgin özelliği ise çalışma kişiliğinin üst seviyelerde olmasıdır. Hergün makaleler arasında boğulmadan seçmeler yapıp bunların derlenmesi ve ilgili kişilere postalanması her babayiğidin harcı olmasa gerek!... Hepimizin içinden yazmak, çizmek gelir, ancak başlayınca da iki satırdan ileriye götüremez bir çoğumuz. Fakat İsa Kayacan’ın kitapları arasında yolculuk yaparsanız, işte o zaman kendisinde bulunan mega enerjiyi daha yakından görürsünüz. İsa Kayacan bir bilgisayar gibi çalışıyor sanki.
Burdur’dan yetişen bürokrat eksikliğine bakarsak, aynı zamanda Başkent ile Burdur arasında bir köprü olmuş İsa Kayacan.
Yazılarında her zaman Ece Köyü’nü, Tefenni’yi ve Burdur’u işleyerek, buraların tanıtımını yapan fahri bir turizm elçisidir İsa Kayacan. Basın şeref kartı sahibi olarak Anadolu Basınının her zaman yanında olarak, gazeteci ve çalışanlarının dert babasıdır İsa Kayacan.
Araştırmaları ile bir tarihçi, şiirleri ile de ince ruhlu bir sanatçıdır İsa Kayacan. Kütüphanelere onbinlerce kitap bağışlayarak süper bir kitap kurdu’dur İsa Kayacan.
Özellik ve güzelliklerin saymaya devam etsek, sayfalar sütunlar dolar taşar. Buradan Burdur ve Tefenni Belediye Başkanlarımıza teşekkür etmek istiyorum. Zira hem Burdur’umuzda, hemde Tefenni’mizde birer “İsa Kayacan Caddesi” var. Gelecek nesile taşınan bir zaman nişantaşı olarak görüyor ve mutluluk duyuyoruz.
Yeterli mi? Elbette hayır. Bu deha insandan daha fazla faydalanabiliriz. Yaz günleri düzenlediğimiz şenlik günlerinde bize şiirlerini tattırabilir. Bize (Basının güzide mensuplarına) deneyimlerini aktarabilir. Ankara’dan Burdur ve Burdurlu nasıl görünüyor? O bize bunları anlatabilir. Hem de çok fazlasını. Davet etmeye değer.
Engin düşünce ve ince işleyişi / Sanki sayfalar çiçek bahçesi / Hayat yolunda tek kanat çırpan
Benim amcam, İsa Kayacan. / (Burdurlu’nun Sesi Gazetesi, Burdur, 30.04.2002)
Kürşat Tuncel: Geçtiğimiz hafta Burdur’un tanıtıldığı TRT -1 kanalında canlı olarak yayınlanan “Gün Ortası” programı dolayısıyla İstanbul’da hemşehrimiz, basın camiasının üstadı Gazeteci- Yazar İsa Kayacan’la dolu dolu bir günü birlikte değerlendirme fırsatı buldum.
Yıllardan beri bıkmadan, usanmadan yerel gazetelere gönderdiği yazılarından tanıdığım; müthiş tecrübesi, mütevazi kişiliği, ince espri ve dokunduruşlarıyla gerçekten de bir duayen olan İsa Kayacan’la İstanbul’da doyasıya sohbet imkanı yakaladım.
Ankara’dan çektiği Burdur fotoğrafı ile Burdur’un dinamiklerini adeta Burdur’da yaşayanlardan daha iyi gördüğüne tanık olduğum İsa Kayacan’ın, Burdur’un ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine ilişkin ilginç tespitleri beni derinden etkiledi. Hele hele hepimizin malumu olan “Burdur’da neden bir türlü birlik ve beraberlik ortamı sağlanamıyor?”, sorusuna verdiği örnek gerçekten düşündürücü bir değerlendirme idi; “Burdur’un oyunlarında bile ferdiyetçilik var” görüşüyle bu sosyal yapının geçmişten günümüze kadar süzülerek geldiğine, dikkat çeken üstad; “bakın Avşar Zeybeği, Serenler hep kişisel seyre dayalı oyunlardır” diyerek Burdur’da niçin birlik ve bütünlük ortamı yakalanamıyor? sorusuna değişik bir bakış açısıyla yaklaşıyordu.
Ankara’da da, Burdur’lular arasında güçlü bir iletişim ortamının da tesis edilemediğini, bunun sıkıntısını yıllardır çektiklerini, ilgisizlik yüzünden Ankara’da, Burdur’un sahipsiz bırakıldığına işaret eden Kayacan, “Sayfa ve Sütunlarda Kırkbeş Yıl” adlı son kitabından birçok Anadolu gazetesinde ilgiyle söz edilmişken, Burdur gazetelerinde tek satır bile bahsedilmeyişi (Gazetemiz Yenigün’de dahil) eleştirisi bu konuda ne kadar haklı olduğunu ortaya koyuyordu…
Fakat Üstad, buna rağmen ümidini kaybetmemişti. Yaklaşık iki ay önce çok sevdiği hayat arkadaşı, eşi Sabahat Hanım’ı kaybetmesine rağmen, Burdur için bir şeyler yapmaya, çalışmaya, üretmeye devam ediyordu. Çalışarak, derin üzüntüsünü atlatacağını, İstanbul’daki programa da bu heyecan ve şevkle katıldığını söyledi. Keşke bizler de onun kadar çalışkan, onun kadar duyarlı olabilsek, diye düşündüm içimden!...
Yazımı İsa Kayacan’ın artık Burdur özdeyişine dönüşen dizeleriyle noktalamak istiyorum:
“Herkes beni Ankara’larda sanır, / Burdur’da bir dam çökse, içim parçalanır… (Yenigün Gazetesi, Burdur, 15.05.2002)
Cengiz Hürmeriç: Dr. İsa Kayacan’ın Ece Haber Ajansı, Burdur Haber Ajansı gibidir. Bu güne kadar kullandığı ve Türkiye’nin 4 bir yanına dağıttığı Burdur kaynaklı haber sayısı 1892’ye, yine Burdur çıkışlı konulardan hareketle yazıp yayınladığı makale sayısı 3445’e ulaşmıştır. Her üç makalesinden 2’si Burdur çıkışlı olan İsa Kayacan, Burdur’un tanıtımında başaktördür. O, her zaman ve her yerde, “Gözüm, kulağım Burdur’da; Herkes beni Ankaralarda sanır / Burdur da bir dam çökse içim parçalanır” sloganlarıyla hareket etmektedir. (2003- Ankara)
Taceddin Akbaş : Yıllardır Burdur’un Ankara’daki gözü, kulağı, sesi ve nefesi durumunda bulunan Ağabeyimiz- büyüğümüz ve üstadımız Prof. Dr. İsa Kayacan Beyefendi; şimdiye kadar Anadolu Basınının hem anası, hem de babası durumunda olurken; taş gibi yapısıyla, yani dim dik duruşuyla ve Burdur sevdasıyla da Burdur basınının hem kayası, hem canı - cananı, hemde gülü olmuştur!
İsa Kayacan’ı Burdur’da tanımayan ve O’nun Burdur Sevdasıyla yanıp tutuştuğunu bilmeyen kişi yok gibidir.
“Herkes beni Ankaralarda sanır / Burdur’da bir dam çökse içim parçalanır…” şeklindeki şiir veya yazılarıyla cismaniyetinin Ankara’da olsa bile, ruhaniyetinin Burdur’da olduğuna vurgu yapan İsa Kayacan Beyefendi, Anadolu’nun en ücra köşesinde, hatta Orta Asya’da yayınlanan gazetelere bile Burdur’dan haber yaparak veya köşe yazısı yazarak Burdur’un “Fahri Türkiye Elçisi” gibi çalışmıştır! Yani her yazısı ve her konuşmasında sözü hep BURadaDUR’a getirmiş ve herkese, “burada durun, çünkü burada durulur! Çünkü burası her şeyiyle özel güzel ve durulacak / ikamet edilecek çok güzel bir mekan… ve kenttir!” demek istemiştir…
O nedenle ben de bu köşemden, kadirşinas bir insan, vefalı bir dost ve melankoli mesabesinde bir Burdur sevdalısı olan Sayın Kayacan’a teşekkür ediyor, hayırlı işlerinde kendilerine başarılar temenni ediyor; sağlıklı, hayırlı ve uzun ömürler diliyorum. (Yenigün Gazetesi, Burdur, 10.10.2006)
Kaya Uyar: Sayın İsa Kayacan; İlimiz Halk Kütüphanesine yapmış olduğunuz kitap ve dergi bağışıyla koleksiyonumuzun zenginleşmesine katkınızdan dolayı teşekkür ederim (Burdur Valisi, 47-06.06.2000)
Plaket: Sayın İsa Kayacan; Bilgi hazinenizin kaynağını teşkil eden özel kütüphanenizi bağışınızdan dolayı şükranlarımızı sunarız. (Türk Kütüphaneciler Derneği Burdur Şubesi 2000)
Kadir Koçdemir: Sayın İsa Kayacan; Çeşitli gazetelerde yayınlanan köşe yazılarınızla, ilimizin tanıtımına ve Valiliğimizin çalışmalarına göstermiş olduğunuz yakın ilgi ve desteğe teşekkür ederim. Bu ilgi ve desteğe layık olmaya çalışacağım. (Burdur Valisi, 15.02.2001)
Can Direkçi: Sayın İsa Kayacan; Türk dünyasına yönelik araştırma ve yayınlarınızdan dolayı VEKTOR Uluslararası İlim Merkezi’nce “Türk dünyasına hizmet diploması” verildiğini öğrendim. Sizi tebrik eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim. (Burdur Valisi, Şubat 2004)
M. Rasih Özbek: Prof. Dr. Sayın İsa Kayacan; Burdur kültürünü ve her yönüyle Burdur’u yüceltmenin yanısıra, kamuoyuna benimsetme ve tanıtma çaba ve gayretlerinize ve görev süremiz boyunca bize verdiğiniz özendirici desteğe ailece teşekkür ederiz. (M.R. Özbek ve Eşi – Vali- Burdur, 07.05.2008)
Teklif hazırlandı: Şehrimizin yetiştirdiği değerlerden, Gazeteci- Yazar İsa Kayacan’ın adının, Burdur ve Tefenni’deki halk kütüphaneleri ile bir ilköğretim okuluna verilmesi için hazırlanan teklife, 9 gazete, ajans ve kurum başkanı imza koydu. (Burdur Gazetesi, 22.03.2001)
1.Ülkemiz-Burdur kültür ve eğitimine yaptığı hizmetleri nedeniyle; İsa Kayacan adının Burdur Merkez ve Tefenni ilçesindeki İl ve ilçe kütüphaneleriyle, ilköğretim ve öteki eğitim kurumlarına verilmesi teklifi, İLESAM Başkanı Prof. Dr. Naci Kınacıoğlu ve 7 kuruluş Başkanının imzalarıyla, 12.03.2001 tarihinde, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlıklarıyla Burdur Valiliğine, 13.03.2001 tarihinde de Burdur Milli Eğitim ve Kültür Müdürlükleriyle,
Tefenni Kaymakamlığına gönderildi.
2. Teklifler, Burdur Valiliğine değişik kuruluş Başkanlarının toplu imzalarıyla; 01.03.2005- 379 imzalı (Mv.var) ekle 19.04.2005’den sonra 08.02.2006 tarihinden de tekrarlandı.
3. Adanalı Halk Ozanı, Araştırmacı-Yazar Mansur Ekmekçi 26.12.2006 tarihinde Burdur (Merkez) ve Tefenni Belediye Başkanlıklarına; “İsa Kayacan, Burdurluların geleceği ve gelecek nesillerinde geleceğidir” diyerek “İsa Kayacan’ın heykelinin dikilmesi” teklifinde bulundu.
4. Burdur sevdası, Burdur Gölü’nden büyük olan İsa Kayacan’ın heykelinin Burdur’un simgesi olacağı düşüncesinden hareketle, “Eli kalemli İsa Kayacan heykeli”nin dikilmesine ilişkin 129 imzalı teklif, üç ayrı kuruluş başkanının imzasıyla, 12.12.2007 tarihinde, Burdur merkez ve Tefenni Belediye Başkanlıklarına gönderildi.
Sebahattin Akkaya: İsa Kayacan, her şeyden önemlisi, Burdurluyu, Burdur’u Türkiye’ye tanıtmış, hemen her yazısında Burdur’dan bahsetmiş, bizim övüncümüz, değerimiz, güvencemiz. Kendisini her zaman takdir ediyor, seviyoruz. O’nun kıymeti ölmeden biliniyor. O’nun bir yazısı bir gazetede çıkmaz, tüm gazetelerde Burdur’u görmeniz mümkündür. Bu o’nun gücünü, enerjisini ortaya koyuyor. (Burdur Belediye Başkanı, 01.11.2008, Ece Köyü)
Eyüp Fırat: Yaptığı hizmetlerden dolayı sayın İsa Kayacan’a, her platformda Tefenni’den ve Tefenniliden bahsetmesinden dolayı, bir ayağının ve gönlünün burada olmasından dolayı ilçe Kaymakamı olarak teşekkür ediyorum (Tefenni Kaymakamı, 01.11..2008 Ece Köyü)
M. Ercan Taraşlı: İsa Kayacan ağabeyimiz Burdur’u Türkiye’de en iyi tanıtan, en iyi reklamını yapan, kendini yazmaya adamış, çok değerli bir büyüğümüzdür. İsa Kayacan adını, Edirne’de, Keşan’da Rize’de Adıyaman’da, Van’da Türkiye’nin her yerinedeki gazetelerde bulunan köşelerinde rastlayabilirsiniz. Her yazısında mutlaka bir Burdur vardır. Burdur sevdasını, sevgisini gönlünde yaşatan İsa Kayacan’ın Anadolu Basının da da ayrı bir yeri vardır. (Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, 01.11.2008- Ece Köyü)
Ünal Şöhret Dirlik: İsa Kayacan, sadece Burdur’un değil, Türkiye’nin hemşehrisidir. O’nunla kırk yıldır tanışıyorum, çalışıyorum. Yazdıkları, yayınladıklarının büyük bölümü Burdur’la Burdurluyla ilgilidir. ( 01.11.2008, Ece Köyü)
Sebahat Gümüş: İsa Kayacan, Türk edebiyatının güneşidir. O, daktilosunu, kalemini arkadaş edinen Burdur ve Türkiye için kullanan, büyük bir kişiliktir. Yazısının yayınlanmadığı gazete kalmamıştır. (01.11.2008- Ece Köyü)
Osman Tekerci: İsa Kayacan, Burdur’un Ankara’daki temsilcisidir. O, Burdur’un neresinde ne denli bir güzellik varsa, onları başka illere de aktarmaktadır. İsa Kayacan, Burdur’un Türkiye elçisidir. (01.11.2008- Ece Köyü)
Kerimova-Pervane Namıkgızı: Ben İsa Kayacan’ın “İşte Hayatım” adlı kitabını okudum. O’nun çok çok namlı bir hayat yolu olduğunu öğrendim. Böyle de demek olur – ben İsa Kayacan’ın doğum yeri, Türkiye’nin en güzel mekanı Burdur’u bağrıma bastım. Eğilip toprağından öptüm. (Azerbaycan-Bakü, 1992 doğumlu öğrenci)
Mesut Madan: Tefenni’nin Ece Köyü’nden çıkıp, yazdığı yazılarıyla Burdur’u tüm Türkiye’ye tanıttı İsa Kayacan. O, bir duayen. O, bir usta. O Anadolu Basınının yıldızı. Bitmek, tükenmek bilmez bir hazine o. Yazılarıyla, şiirleriyle bütün Anadolu Basınının can suyu. O İsa Kayacan, ki, bir yazı fabrikatörü.
-“Herkes beni Ankara’larda sanır/Burdur’da bir dam çökse içim parçalanır” diyen bir Burdur sevdalısı o. Ama Burdur O’nun kıymetini biliyor mu? İşte bu tartışılır!. (Yenigün Gazetesi, Burdur, 19.11.2008)

Hiç yorum yok: