17 Şubat 2011 Perşembe

konuk yazar

Yekta Güngör ÖZDEN
İsa Kayacan’ın Guinness Rekorlar Kitabı’na girmesi çok doğaldır ve bu O’nun hakkıdır
Yekta Güngör ÖZDEN
Bireyler arasındaki ilişkiler çoğunlukla görevseldir. Aile bağlarıyla başlayıp akrabalık, komşuluk ve dostluğa uzanan sıcaklık öğrencilik, askerlik ve yolculukla ayrı ama yaşam boyu süren boyutlar kazanır. Arkadaşlıkla gündeme gelen içtenlikli yaklaşımlar genelde “dostluk” olarak nitelendirilir. Ailedeki en yakınlardan bile önde gelen bir özgün birlikteliği anlatan dostluk kolay kazanılmaz. Kimi nedenlerle kolay yitirilse de gerçek bir insanlık ilişkisini özetler. Son yıllarda toplumsal bozukluklarla sarsılan ilişkiler içinde dostluklar da payını almaktadır. Özellikle ekonomik sorunların neden olduğu durumlar kimi ayrılıkları, karşıtlıkları, uzaklıkları kaçınılmaz kılmakta, çok az da olsa umulmadık tutum ve davranışlar, kişisel çarpıklıklar ilişkileri etkilemektedir. Değerini bildiğimizi savunmakta güçlük çektiğimiz olgulardan biri de dostluktur. Sık sık yinelediğim “Ne altın gemi, ne gümüş gemi, dost gemisi” sözü yüreğimizi sıcak tutan, sağlığımızı güçlendiren bir güvenceyi çağrıştırır. Güvenilecek kimselerin giderek azaldığı bir ortamda dostluğun, dostların değeri daha iyi anlaşılmaktadır.
Sayın İsa Kayacan, yazın-yayın yaşamımızda belirgin bir yeri olan dostlardandır. Hemen hemen ülkemizin her yerindeki gazetelerde yazıları yayımlanmakta toplumsal oluşumları duyarlılıkla izlemekte, araştırmaları, derlemeleri ile devingenliğini olumsuz koşullarda bile sürdürmektedir. Güler yüzü, saygılı davranışları, ilişkilerde beğeni toplayan ciddî, güvenilir ve anlayışlı tutumuyla aranılan bir dost olduğunu kanıtlamaktadır. Gazeteci, yazar,  kültür adamı olarak yapıtlarıyla sürdürdüğü katkı önemli bir toplumsal kazanımdır.
Kendisini yıllardır tanıyorum. Alçakgönüllü, hoşgörülü bir yazın insanı olarak çabalarıyla kendini sevdirmiştir. Herkese koşmakta, elinden gelen desteği esirgememekte, basın- yayın alanında ürünleriyle örnek olmaktadır. Benim çok önem verip yurttaşlık niteliği yönünden üzerinde durduğum Atatürk sevgi ve saygısı konusunda gerçekçi, içtenlikli özeni ve bağlılığı, yakınlığımın başlıca nedeni sayılabilir. Kimi çirkinliklerin,  dönekliklerin, sapkınlık ve düşmanlıkların insanlık dışı biçimde sergilendiği günümüzde, Atatürk’te odaklaşan yurtseverliği kişilik ve nitelik ölçütü sayıyorum. Sayın Kayacan’ı bu yanıyla da güçlü buluyorum.
Kişiler için yazmak sanıldığı kadar kolay değildir. Ne yazılsa eksik kalan, unutulanlar vardır, ne yazılsa duygusallığa bağlanabilir. Yansız değerlendirmeyi benimseyen az olur. Benim Kayacan hakkındaki bu anlatımım, yetişecek gençler için gözetilecek özelliklerdir. Amacımız yarınların bugünlerden daha iyi olmasına çalışmaktır. En zorunlu ve gerçek öğe de kişilerdir. Gençlere yol göstermek, ışık tutmak, örnek olmak kendisiyle barışık olmak, mutlu olmaktır. Sayın Kayacan’a yaşam boyu esenlik diliyorum.
Türkiye’de İsa Kayacan gibi üretken bir yazar yoktur. O, her gün yazıları aracılığıyla sevenleriyle buluşmakta, hasret gidermektedir.
İsa Kayacan’ın Guinnes Rekorlar Kitabı’na girmesi çok doğaldır ve bu O’nun hakkıdır.

Hiç yorum yok: