Prof. Dr. İsa Kayacan’a sahip çıkalım
İsmail YAĞCI
            Değerli  okurlarım: Elinizde bulunan Gündem Gazetesinde son zamanlarda  yazılarını gördüğümüz veya okuduğumuz bir büyük üstadı, memleketimizin  onuru, gururu Prof. Dr. İsa Kayacan’ı dilim döndüğünce size tanıtmaya  çalışacağım.
 KİMDİR BU İSA KAYACAN?: 
 Hasan  Hüseyin ve Güldali’nin çocukları olarak, 20 Eylül 1943 tarihinde  Burdur'un Tefenni İlçesi'ne bağlı Ece Köyü'nde doğdu. İlk şiiri Nisan  1956’da, ilk yazısı 24 Ocak 1961’ de yayınlandı. Edebiyatın değişik  dallarında 129 ayrı kitap yayınladı. 42 binin üzerinde makalesi, 3560  ayrı gazete ve dergide yer aldı. Değişik kamu kuruluşlarında basından  sorumlu görevler yaptı. 11 ayrı Bakanın “Basın Danışmanı” olarak  çalıştı. “Bakanlıklar arası en çalışkan ve başarılı Basın Danışmanı”  seçildi. “Basında 25 yılın şeref ödülü” başta olmak üzere, onlarca  ödülle 227 plâket aldı. 
Defalarca  yılın yazarı, yılı edebiyatçısı, yılın şairi ve yılın editörü seçildi.  Azerbaycan’ın Başkenti Bakü’de bulunan Üniversitelerce iki ayrı “Fahri  Doktora”, bir “Fahri Profesörlük” payesi alan ve “Guinness Rekorlar  Kitabı” na girme çalışmalarını sürdüren Kayacan’ın; Burdur merkez ve  Tefenni ilçesinde Belediye Meclislerinin kararlarıyla adı birer Cadde ve  Sokağa verildi. 2006 yılında Ankara ve Burdur’da “Türk Kültür ve  Basın-Yayınına 50. Hizmet Yılı” kutlanan İsa Kayacan, Anadolu’da  yayınlanan yüzlerce gazetenin “yazar kadrosunda” yer almaktadır.
            İsa  Kayacan her ne kadar doğum yeri Tefenni Ece Köyü olarak kayıtlara  geçmişse de, O bir Gölhisarlı, Yusufçalı, Konyalı, Edirneli, Erzurumlu,  Bakûlüdür.
Kısaca Türkün sesidir, soluğudur. Anadolu kültürünün misyoneridir. 
Bilgi birikimini hiçbir çıkar gözetmeden paylaşan bilgindir.
            Şöyle  bir çevremize bakalım. Devletin milletin parasıyla okullarda okumuş  eğitim almış kişiler görürüz. Bunlar ya emekli olmuş, emeklilik maaşı  alarak suya sabuna dokunmadan kahve köşelerinde oyun oynayarak zaman  öldürerek toplumsal bir fayda sağlamadan kafasındaki fazla bilgi(!)  birikimini, paylaşmadan uzak; çalışanları, üretenleri eleştiren; öz  eleştiri yapamayan, konuştuğu zaman mangalda kül bırakmayanları, ya da  birilerinin paçasına yapışarak bir şeyler kazanmak isteyen yalakaları  veya kendini tabiat üstü varlık gibi gören, insanları küçümseyen  psikolojik sorunları olan kişileri görürüz. İşte bu açıdan da bakınca;  inşallah, İsa Kayacan gibi, birikimlerini mezarda değil burada  vatandaşlarla paylaşırlar.
            Bir  yurttaş olarak değerlerimizi sahip çıkmak insanlık  görevidir.Anadolu’nun kuş uçmaz kervan geçmez bir köşesinde toprak  kokulu kerpiçten bir evden çıkmış, dişiyle, tırnağıyla, alın teriyle  çalışmış ve bu çalışmalarıyla başarılara imza atmış ve ödüllendirilmiş,  araştırmacı, şair, yazar, gazeteci  Prof. Dr. İsa Kayacan’a sahip çıkalım.. (Gölhisar Gündem Gazetesi, Burdur, 20 Şubat 2012) 

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder