Kalleş, ihanet şebekesi, işbirlikçi zalim, hain düşman barzani'ler ve Silâhla
istifası alınan Türkmen rektör faciası!..
Ahmet
TAKAN
Riyaz SARIKÂHYA ve Ahmet TAKAN |
Seçim
gündemli iç kavgalarla meşgulüz!.. Kan çanağına dönen yakın coğrafyamızda
Türkmenlerin perişan halini, devam eden Türk soykırımını yine ıskalıyoruz.
Ankara oldum olasıya kapı duvar.
Ankara oldum olasıya kapı duvar.
Sessiz
sedasız bir yiğit dava adamı geldi Irak’tan önceki gün başkente. Çeşitli
temaslarda bulundu. Geldiği gibi sessiz sedasız gece yarısı da ayrıldı öz
vatanından. Bir fırsat buldu YENİÇAĞ’ı ziyaret etti. Türk dünyasının en büyük
gazetesine, avazına, teşekkür etti. Türkmeneli’nin acılarını anlatmaktan çayını
yudumlayamadı. Sinsi oyunun acı gerçeklerini dile getirdikçe Ankara’da yaşayan
bir Yörük olarak ezildim büzüldüm. Ne demek istediğimi anladınız!.. Türkmeneli
Partisi Genel Başkanı Riyaz Sarıkahya ile yaptığımız geniş söyleşiyi 2-3 günlük
dizi halinde sizlere aktaracağım.
Önce söyleşinin flaşı;
Önce söyleşinin flaşı;
Riyaz Sarıkahya,
Kerkük Üniversitesi’nin Türkmen Rektörü Abbas Taki’nin, Barzani güçlerince
silah zoruyla televizyonda canlı yayına çıkartılarak istifa ettirildiğini
söyledi. Sarıkahya, Türkiye dahil hiç kimsenin de buna ses çıkartamadığını
kaydetti.
“Geçen
sene Haziran ayında IŞİD örgütü Irak’ın yüzde 40 toprağına el koydu. Bunu da
3-4 gün gibi kısa süre içerisinde yıldırım hızıyla yaptı. Bu da gösterdi ki
büyük bir senaryonun yeryüzünde uygulanmasıdır. Irak ordusu ve Irak devleti,
IŞİD örgütüne hiç karşı koymadı, hemen teslim etti. Hatta Irak Savunma
Bakanı, bizim milletvekili kardeşimize demiş ki; ’27 milyar dolarlık
silah, Irak ordusundan IŞİD örgütünün eline geçti.’En azından ordu çekilirken
kendi silahını yok eder. Bankada milyonlarca dolarlık paralar kaldı.
Demek ki; büyük bir senaryo. Irak’taki birçok politikacı da bu işin
uygulamasında rol aldı. Farklı farklı roller aldılar.
IŞİD’in bölgede
Irak’ı yeni baştan yapılandırmaya yönelik bir olgu olduğu, bunun en etkin bir
araç olduğu artık gözden kaçmamaktadır. IŞİD gelirken Sünni bölgede aylarca
ortam hazırlandı. IŞİD gelince halk da IŞİD ile birlikte hareket etti. Polis silahını
bıraktı asker de geri çekildi.
ABD diyor ki; ’Irak 3 bölge olarak
yapılandırılsın.’ Irak’ın yeni baştan bölgesel yapılandırılmasına biz Türkmenler
olarak prensipte karşı değiliz. Tabii Türkmenler de göz ardı edilmezse eğer.
Yani Arap, Kürt, Türkmen, Şii, Sünni böyle bir yapılanmaya gidilirse karşı
değiliz. Ama sadece ana unsur olarak Irak anayasasında da Türkmenleri göz ardı
ederek, 2 unsur olarak Irak’ın yapılandırılması, Türkmenlerin yok olması
demektir. 3 milyon Türkmen’in yok olması demektir. Bin yıldır orası bizim
yurdumuz. Onun için, bu şekilde bir yapılanma bizim için ölüm fermanıdır. Böyle
değerlendiriyoruz. Türkmenlerin de tabii ki çıkarını gözeten diğer milletler
ile birlikte yeni projelere biz açığız. Bizim de önerimiz var elbette; Kürdistan’ın
yanında bir Türkmeneli bölgesinin kurulması. Türkmenler için bu hayati bir
ehemmiyet taşımaktadır. Çünkü Irak devletinin 95 yıllık bir tarihi var. Bu
bölge içinde bu tarih içerisinde Türkmenlerin yüzde 50’si asimile oldu. Ama
Türkmen bölgesi oluşturulursa bu bölge tabii eğitimde, dairelerde Türkçe
konuşacaklar, asimile olma şansımız çok daha azalacak. Kaldı ki bugün
Kürdistan’daki bir çok Kürtçü partiler de Türkmeneli bölgesindeki
topraklarımıza göz dikmektedirler. Çünkü toprağımızın altında petrol var. Bu
yüzden de bir an önce bölgelerimizi Kürtleştirmek yönünde projelerini
uygulamaya döküyorlar.”
Bu
söylediklerine biraz daha açıklık getirmesini istedim Sarıkahya’dan;
“Kerkük;
düşününüz bundan 12 sene önce yüzölçümü şehir olarak 16 kilometrekareydi. Nüfusu
da 850 bindi. Şimdi nüfus 1 buçuk milyon, yüzölçümü de 40 kilometrekare kare
oldu. Bu ilavelerin hepsi Kürt’tür, dışarıdan gelen Kürtler. Kerkük’ün kuzey
bölgesini bir de doğu bölgesini, Süleymaniye, Erbil’den bağlantısı olan
bölgeler Kerkük’ten daha fazla arttı. Bazı Kürtler hatta Türkiye’den, İran’dan
da gelip yerleştirildiler. Çünkü Kerkük’ün petrolü çok önemli bir yer
tutmaktadır Orta Doğu için. Bize göre de Kerkük salt bir Türkmen şehriydi ama
şimdi demografik değişim, Saddam da yıllarca Araplaştırmak için Arap getirdi.
Kürtler de son yıllarda 12 sene içerisinde çok sayıda Kürt’ü getirip Kerkük’e
yerleştirdiler. Bizim dışarıdan getirecek Türkmenimiz olmadı. Her bölgemiz,
kritik hassasiyet vardı diğer şehirlerde. Telafer’de öyle, Erbil’de öyle. Bizim
Kerkük’e bu insanları transfer etme şansımız olmadı çünkü bu imkân da ister.
Devletle orada yönetimi kontrol ederseniz bunu yaparsınız. Kaldı ki, bu dönem
içerisinde bütün Kerkük’teki kamu kuruluşlarının hepsini Amerikalılar, gelir
gelmez Kürtlere verdi. 12 tane ana kuruluş var Kerkük’te.
İki üç gün önce bir hadise yaşandı Kerkük Üniversitesi’nde!..
Geçen hafta bir Türkmen rektör yardımcısının rektörlüğü onaylandı Başbakanlıktan. 3 gün önce Kürt bölüm başkanını kendisi ile birlikte Kürt partilerin gençlik şeyi ile televizyonda götürdüler adamı (Abbas Taki) silah zoruyla istifasını aldılar, görüntüsünü de verdiler. Adam istifa etti. Tabii silahı televizyonda göstermediler adam ’ben istifa ettim’diyor. Ama tabii kamera arkasında silah var. Abbas Taki, Türkmen kardeşimizi, Irak Yükseköğretim Bakanı Hüseyin Eş Şehristani atamıştı. Ne Türkmen hareketi ne Bağdat’taki Şii hareketi, Irak devleti, ne Türkiye’nin ağırlığı. Bir adamı 3 günden fazla rektör tutmaya yetmedi. Demek ki Türkmen toplumu şu anda tehlikededir. Bir çok iş adamı dedi ki; biz de neyimiz varsa ucuza satıp gideceğiz, bölgede kalmayız. Demek ki sıra yarın bize gelir.”
İki üç gün önce bir hadise yaşandı Kerkük Üniversitesi’nde!..
Geçen hafta bir Türkmen rektör yardımcısının rektörlüğü onaylandı Başbakanlıktan. 3 gün önce Kürt bölüm başkanını kendisi ile birlikte Kürt partilerin gençlik şeyi ile televizyonda götürdüler adamı (Abbas Taki) silah zoruyla istifasını aldılar, görüntüsünü de verdiler. Adam istifa etti. Tabii silahı televizyonda göstermediler adam ’ben istifa ettim’diyor. Ama tabii kamera arkasında silah var. Abbas Taki, Türkmen kardeşimizi, Irak Yükseköğretim Bakanı Hüseyin Eş Şehristani atamıştı. Ne Türkmen hareketi ne Bağdat’taki Şii hareketi, Irak devleti, ne Türkiye’nin ağırlığı. Bir adamı 3 günden fazla rektör tutmaya yetmedi. Demek ki Türkmen toplumu şu anda tehlikededir. Bir çok iş adamı dedi ki; biz de neyimiz varsa ucuza satıp gideceğiz, bölgede kalmayız. Demek ki sıra yarın bize gelir.”
Bunu
yapan Barzani’ye bağlı güçler mi?
“Birlikte
yaptılar. Vali izne gitti. Amerika’da zaten şu anda. Vali yardımcısı Arap.
Aramışlar vali yardımcısını. O da polis müdürünü aramış, o da ’biz önleyeceğiz,
bir şey yok ortada’ demiş. Hepsi tiyatro. Sonra facebookta da yayınlandı gizli
görüntüleri. Kürtler silah zoruyla adamı görevden aldılar.” (KİŞİSEL GELİŞİM;
Ahmet TAKAN, 08 Mayıs 2015)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder