23 Eylül 2009 Çarşamba

Güneyin güçlenen sesi:
Birdal Can Tüfekçi
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Şöyle bir, arada, sırada etrafımıza bakınca gördüklerimiz. Şairlerimizle, şairelerimiz. Bunların içinde, sanat ve edebiyat alanındaki yürüyüşleriyle dikkat çekenler, istikrarlı bir tempo ortaya koyanlar.. Bunların sayılarının fazla olduğunu söylemek mümkün değil. Ama bunlar vardır, bizimle selamlaşmaktadırlar, yazdıkları, yayınladıklarıyla sıklıkla karşımıza çıkmaktadırlar. Bunlardan:
BİRDAL CAN TÜFEKÇİ
Birdal Can Tüfekçi, Fethiye’nin İncirköy’ünde doğmuş ilkokulu köyünde okumuştur. Ortaokulu Dalaman’da tamamlamıştır. Kağıt Fabrikasında çalışmış ve oradan emekli olmuştur. İlk kitabı ‘Birdal’ı SEKA Kağıt Fabrikasında çalışırken 1974 yılında yayınlamıştır. 2000 yıalında “İkinci Bahar” isimli şiir kitabını Fethiye’de bastırmıştır. Gönlü sevdalarla dolu bir şair olan Birdal Can Tüfekçi; her iki kitabında da aşkı, sevdayı işlemiştir. İkinci kitabından sonra basın dünyasında hakkında çok iyi değerlendirmeler yapılmıştır. Sanat dünyasında aranılan ve sözü edilen şair Birdal Can Tüfekçi’nin üçüncü kitabı da yayınlanmıştır. O, bu kitabında da aşkın ve sevdanın doyumsuzluklarını işlemiştir. Yurt içinde yapılan sanat etkinliklerinde de çok aranan Birdal Can Tüfekçi’nin yazıları pek çok yerel yayın organında ve sanat dergisinde yer almaktadır. Yer aldığı antoloji sayısı da kabarıktır. Yakın çevredeki şiir dinletileri ve şölenlerine de katılan Tüfekçi; Dalaman’da yerel bir radyoda programlar yapıyor. Dalaman Postası Gazetesinde Kültür Sanat sayfasını yönetiyor. Şiirden hiç kopmuyor.
Fethiyeli şair araştırmacı Ünal Şöhret Dirlik’in FRT Yerel TV’de haftada bir yaptığı Kültür ve sanat programına şiirleriyle, türküleriyle renk katmaktadır. 2000 yılında Kütahya’da yapılan şiir yarışmasında; serbest dalda ikincilik, ödülü almış, 2004 yılında Egeli Araştırmacılar ve Yazarlar Birliğin’den “Egay-Der Türk Kültürüne Teşvik 2003” ödülü almıştır. 1 Temmuz 2005’te Salihli Sevgi Yolu Dergisi, Sevgi yolu Şiir yarışmasında mansiyon, EGAY-DER 2005 Jüri Özel Ödülü, Tunçbilek Belediyesi 6 Linyit ve Sanat Şenlikleri Festivali’nde düzenlenen Şiir Yarışmasında “Mansiyon”a layık görülmüştür.
Isparta Göller Bölgesi Derneğinin düzenlediği hikaye yarışmasında birincilik ödülü aldı. Halen şiir hikaye ve masal çalışmaları devam ediyor
AKIVER GİTSİN (Birdal Can Tüfekçi)
Ses ver olur benim, sevda çağrıma,
Ilgıt ılgıt es sen, yanan bağrıma,
Ne söylesem gitmez, benim ağrıma,
Bir yıldız misali, akıver gitsin.
KÖŞE BAŞI (Birdal Can Tüfekçi)
Bir köşe başında çıktın karşıma,
Koptu birdenbire, kalpte fırtına,
Varamadım ben bu aşkın farkına,
İnan can evimden, vurdun da geçtin.
ANALAR
Münevver Düver. Adana ilimiz merkezinde yaşıyor. Yayınlanan şiir kitaplarının (bir tiyatro oyunu) sayısı 6’ya ulaştı. Analar adlı şiirinde Münevver Düver, kadının-anaların yaşantılarından kesitler veriyor, mısralarda anlatıyor. “Analar”ın bir dörtlüğü:
Tarlada, bostanda çalışır durur,
Emek, alınteri sinede kurur,
Namusun bekçisi, başı dik durur
Dünyalar güzeli, cefakâr ana.
Sağlıklı ve başarılı bir yaşam diliyorum efendim.
GÜNÜN SEVİNDİRİCİ HABERLERİ: Gazetemiz yazarlarından merhum Rıza Bulut’un ismi, “Park Mahallesi Hisar Sokak” ismiyle bilinen sokağa verilerek, sokağın adı “Yazar Rıza Bulut Sokağı” olarak değiştirilirken, ilimiz “Park Mahallesi Akın sokak” ismi Kozlucalı Şair Osman Apaydın’ın ismiyle değiştirilerek, “Şair Osman Apaydın Sokağı” oldu. (Haber: Kemal Taraşlı, Burdur Gazetesi 12.09.2009)- (Belediyemizin duyarlılığını kutluyor, devamını diliyorum. İ.K.)
***
Edebiyatımız içindeki şairlerden
Prof. Dr. İSA KAYACAN
1- 09.05.2005 tarihinde kaybettiğimiz Ahmet Tufan Şentürk’ün Milli Eğitim Bakanlığı “ilköğretim-6” adlı ders kitabında yeralan “Barışa Özlem” adlı şiiri 4 ayrı bölümden meydana geliyor. Bu şiirin iki bölümü:
BARIŞA ÖZLEM (Ahmet Tufan Şentürk)
Size sesleniyorum cümle insanlar,
Ne olursa olsun, dininiz, milliyetiniz,
Bırakın kavgayı, kini, garezi,
Atın silahları ellerinizden.
*
Nedir bu çabanız, öldürmek için?
Ne istiyorsunuz birbirinizden?
Suda balıklar tedirgin,
Gökte yıldızların rahatı kaçmış,
Birgün yıkılacak ihtiyar dünya…
2- Mehalat Ecevit’in “Yakın görünüyor” adlı şiiri 4 ayrı bölümden meydana geliyor.
YAKIN GÖRÜNÜYOR (Melahat Ecevit)
Artık, yakın görünüyor,
Merdivenin son basamakları.
Önceleri birer, ikişer atlarken,
Şimdi, çıkmak zor geliyor,
Feryadı içinde saklı adımları..
Çoktan kayıplara karıştı,
O güzelim, gençlik yılları.
3- Yahya Akengin’in “Baharla gelen” şiirinden bir dörtlük seçelim:
BAHARLA GELEN (Yahya Akengin)
Dağıttı bahçeleri bir çırpıda kader,
Kimine dikenler, kimine güller düştü,
Müjdeler sunarken sevgiliye cemreler,
Benim gönlüme sararmış
Eylül’ler düştü.
4-Yavuz Bülent Bakiler’in “Bizim Türkümüz” adlı şiirinden bir bölüm verelim:
BİZİM TÜRKÜMÜZ (Yavuz Bülent Bakiler)
Bizim türkümüzde gurbet var artık,
Hasret var, yürek var, toprak var balam,
Gönlümüzü sımsıcak alan topraklar,
Tanrı Dağları’na kadar,
Bismillahla uzar,
Kim demiş vatanımız Edirne’den
Kars’a kadar.
4- 29 Ekim 2003 tarihinde vefatla aramızdan ayrılan Sabahattin Çankaya’nın “Çöl kadını” adlı şiirinden bir bölüm sunalım:
ÇÖL KADINI (Sabahattin Çankaya)
Sen hurma ağaçları gölgesinde,
Uzayan kamış gibi ince,
Şöyle mutluluk gibi serince,
Yağmur bekleyen bir dal gibisin.
Anlamak güç seni,
Rüya gibi hayal gibisin.
***
Edebiyatımız içindeki şairlerden (2)
Prof. Dr. İSA KAYACAN
6- Bekir Sıtkı Erdoğan’ın herkesce bilinen, dillerde-gönüllerde söylenen 7 bölümlük “Binbir gece” adlı şiirinden:
BİRBİR GECE (Bekir Sıtkı Erdoğan)
Bende bir resmi var yarısı yırtık,
On yıldır evimin kapısı örtük,
Garip bir de sarhoş oldu mu artık,
Bütün sırlarını der yavaş yavaş..
7- Ayhan İnal’ın 1950’li yıllarda “Orkun” dergisinde yayınlanan bir şiirinden:
GELİR (Ayhan İnal)
Damarlardan al al olmuş öç gelir,
Rus denince hemen akla piç gelir
Bir Mehmed’e cümle kızıl hiç gelir,
Beş binle milyona dalacağız hey!..
8- Bekir Oğuz Başaran’ın “Türküleri seviyorum” adlı şiirinden:
TÜRKÜLERİ SEVİYORUM (Bekir Oğuzbaşaran)
Kıpır kıpır hareketli,
Buğday gibi bereketli,
Kimi köylü, kimi kentli,
Türküleri seviyorum.
9- İlkan San’ın beş ayrı dörtlükten meydana gelen “Yolcuyum dostlar” adlı şiirinden bir dörtlük şöyle:
YOLCUYUM DOSTLAR (İlkan San)
Güzeli çirkini gördüm yaşadım,
Bu dünya yalanmış , ben de anladım,
Kalmadı burada hiçbir muradım,
Bir başka aleme yolcuyum dostlar.
10- 09 Haziran 1992 tarihinde aramızdan ayrılan Enver Tuncalp’in “Dostlar” adlı şiirinden:
DOSTLAR (Enver Tuncalp)
Bitirmek üzereyim bu uzun yolu,
Beni uğurlayın sevgili dostlar,
Kalbinizde bana muhabbet dolu,
Bir yer hazırlayın, sevgili dostlar.
11- 12 Mayıs 2005 tarihinde aramızdan ayrılan Ferit Ragıp Tuncor’un “Senin İçin” adlı şiirinden:
SENİN İÇİN (Ferit Ragıp Tuncor)
Saçlarından dağılır bin çiçeğin kokusu,
Ruhum seni en uzak mesafelerden tanır.
Bir dini teskin eden “zemzem” denilen o su,
Yalnız senin o alev dudağında toplanır.
12- 27 Ekim 1987 tarihinde aramızdan ayrılan Bahri Ulaş’ın “Yunus Emre” adlı şiirinden:
YUNUS EMRE (Bahri Ulaş)
Eğri-büğrü değil, kelâmı yalın,
Asırlardan aşan selamı alın!
Rahlede diz çöküp, hele bir kalın,
Gönül tutuşturan köz var Yunus’ta..
***
Edebiyatımız içindeki şairlerden (3)
Prof. Dr. İSA KAYACAN
13- 03 Temmuz 2001 tarihinde aramızdan ayrılan Göktürk Mehmet Uytun’un bir şiirinden:
EY YILDIZLAR (Göktürk Mehmet Uytun)
Ey yıldızlar!
Zamansız dalmışım karanlıklara,
Kararan gönlümü alın yıldızlar,
Beni de götürün aydınlıklara..
14- Mehmet Turan Yarar’ın “Özet” isimli şiirinden bir dörtlük seçelim:
ÖZET (Mehmet Turan Yarar)
Her sevgiyi söküp attım,
Gönlüme hacet kalmadı,
Çiçek saydım her çalıyı,
Gönlüme hacet kalmadı..
15- Abdullah Satoğlu’nun “Gönlümde Açan Laleler” adlı şiiri dört dörtlükten meydana geliyor. Bu şiirin ilk dörtlüğü:
GÖNLÜMDE AÇAN LALELER (Abdullah Satoğlu)
Solsa da ermez zevâle,
Gönlümde açan laleler,
Özenmiş ism-i Celâl’e,
Gönlümde açan laleler,
16- Ahmet Haşim’in ünlü şiiri “Merdiven” den beş mısra nakledelim
MERDİVEN (Ahmet Haşim)
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak.
Sular sarardı.. yüzün perde perde solmakta,
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta.
17- Ahmet Muhip Dranas’ın meşhur şiiri “Fahriye Abla”nın girişini hatırlayalım:
FAHRİYE ABLA (Ahmet Muhip Dranas)
Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar,
Kapanırda daha gün batmadan kapılar,
Bu, afyon ruhu gibi baygın mahalleden,
Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın, sen!
Hülyasındaki geniş aydınlığı gülen,
Gözlerin, dişlerin ve ak pak gerdanınla,
Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye abla!..
18- Al iAkbaş’ın “Kerkük Üstüne” adlı şiiri iki dörtlükten meydana geliyor. Bu şiirin ilk dörtlüğü:
KERKÜK ÜSTÜNE (Ali Akbaş)
Ne zaman ki Kerkük gelir aklıma,
Boğazlanan bir Türk gelir aklıma.
Fuzuli bağını talan edenin,
Yüzü için tükrük gelir aklıma..
19- Arif Nihat Asya hocanın ünlü “Bayrak” şiiri altı bölümden meydana geliyor.
BAYRAK (Arif Nihat Asya)
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder..
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Yurda ay yıldızının ışığı yeter..
***
Edebiyatımız içindeki şairlerden (4)
Prof. Dr. İSA KAYACAN
20- Atila İlhan’ın “An gelir” adlı şiirinden mini bir bölüm şöyle:
AN GELİR (Atila İlhan)
Görünmez bir mezarlıktır zaman,
Şairler dolaşır saf saf,
Tenhalarında şiir söyleyerek,
Kim duysa/Korkudan ölür..
21- Aziz Nesin “Sen söylemeden de biliyorum” şiirinin iki bölümünde şöyle diyor:
SEN SÖYLEMEDEN DE BİLİYORUM (Aziz Nesin)
Seziyorum ki, kaçacaksın,
Yalvaramam, koşamam,
Ama, sesini bırak bende..
Biliyorum ki kopacaksın,
Tutamam saçlarından,
Ama kokunu bırak bende..
22- Bayram Durbilmez, yedi dörtlükten meydana gelen “Sanadır” adlı şiirinin bir dörtlüğünde şöyle diyor:
SANADIR (Bayram Durbilmez)
Hayaller tozpembe, umutlar beyaz,
Dur bilmez bu aşkım, bir kenara yaz!
Bülbüle dert vermiş Tanrım güle naz,
Ozan tellerinde hasret sancısı..
23- Hayrettin İvgin’in “Odam” başlıklı şiirinden:
ODAM (Hayrettin İvgin)
Burası bekar odam;
Parça parça hatıralar,
Kaldırılmamış yatağım,
Ve içinde, ümidini yitirmiş
Gönlünce bir dünyası olan,
Bekar bir adam.
24- Mehmet Ali Kalkan’ın “Bana bir türkü söyle” adlı şiirinden:
BANA BİR TÜRKÜ SÖYLE (Mehmet Ali Kalkan)
Gözlerin yangın yeri,
Ne olmuş sana böyle?
Bırak gamı kederi,
Bana bir türkü söyle..
25 -Nail Tan’ın “Veten” adlı şiirinden
VETEN (Nail Tan)
Veten;
Karabağ’da yıkık bir Türk evi,
Nizaminin makberesinde bir çini nakış,
Şehitler Hıyabânı’nda siyah
Bir şehit taşı.
26- Nazım Hikmet’in “Ceviz ağacı” adlı şiirinden:
CEVİZ AĞACI (Nazım Hikmet)
Başım kopuk kopuk bulut, içim dışım deniz,
Ben bir ceviz ağacıyım, Gülhane parkında,
Budak budak, serham serham ihtiyar bir ceviz,
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
***
Edebiyatımız içindeki şairlerden (5)
Prof. Dr. İSA KAYACAN
27- Necip Fazıl Kısakürek’in “Veda” adlı şiirinden:
VEDA (Necip Fazıl Kısakürek)
Elimde, sukutun nabzını dinle,
Dinlede gönlümü alıver gitsin.
Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle,
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin..
28- Osman Baş’ın “Har-ı Bülbül” adlı şiirinden:
HAR-I BÜLBÜL (Osman Baş)
Mevsim çiçek çiçek bahar,
Damla damla yağmur,
Masmavi deniz ufkunda güneş,
Güneş yanmışlığında hazar.
29- Yahya Kemal Beyatlı’nın “Sessiz Gemi” adlı şiirinden:
SESSİZ GEMİ (Yahya Kemal Beyatlı)
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.
30- Ziya Gökalp’in “Lisans” adlı şiirinden
LİSAN (Ziya Gökalp)
Güzel dil, Türkçe bize,
Başka dil gece bize,
İstanbul konuşması,
En saf, en ince bize.
31- Bahtiyar Vahabzade’nin “Annem öldü mü?” başlıklı şiirinden:
ANNEM ÖLDÜ MÜ? (Bahtiyar Vahabzade – Azerbaycan)
Ne hız ellerini üzdün dünyadan
Balanı tek koyup nereye gittin?
Nasıl yok oluyormuş bir anda insan,
Sanki bu dünyada hiç yok imişsin..
32- Elçin İskenderzade’nin “Şehit düğünü” adlı şiirinden:
ŞEHİT DÜĞÜNÜ (Elçin İskerderzade- Azerbaycan)
Bu evin yüzü gülmez,
Bu eve gelin gelmez,
Ne yapsın şehit anası,
Bir güzel ağlar komşuda,
Ah, bu kız bir su sunası..
33- Şemsettin Küzeci’nin “Suçum Türk olmaktır” adlı şiirinden:
SUÇUM TÜRK OLMAKTIR (Şemsettin Küzeci)
Dost eliyle şişlendim,
Öz yurdumdan dışlandım,
Haksız yere fişlendim,
Tek suçum Türk olmaktır.
***
Edebiyatımız içindeki şairlerden (6)
Prof. Dr. İSA KAYACAN
34- Osman Karaarslan’ın altı dörtlükten meydana gelen “Kurşuna dizer beni” adlı şiirinin son dörtlüğü şöyle:
KURŞUNA DİZER BENİ (Osman Karaarslan)
Ağır yükle yorulmam ben,
Kolay kolay kırılmam ben,
Mermi ile vurulmam ben,
Söz kurşuna dizer beni.
35- Fatma Uçarlar’ın “Bayrağım” adlı şiiri dört dörtlükten meydana geliyor. Bu şiirin ilk dörtlüğü şöyle:
BAYRAĞIM (Fatma Uçarlar)
Ağlamayı bilmeyen bu gözlerim,
Söz dinlemez bayrak adı geçince.
Türkü olur, destan olur sözlerim,
Semalarda al bayrağım esince.
36- Birdal Can Tüfekçi anne özlemini gideriyor “Anne” şiirinde. Bu şiirin bir bölümü şöyle
ANNE (Birdal Can Tüfekçi)
Saçlarıma öpücükler kondururken hayalin,
Ninniler fısıldardın kulaklarıma,
Sensizliği yaşarken çocuk yüreğim,
Geçit vermezdim korkularıma.
37- İsa Kayacan’ın “Ece Köyünde Akşam” şiiri dört dörtlükten meydana geliyor. Bu şiirin ilk dörtlüğü şöyle:
ECE KÖYÜNDE AKŞAM (İsa Kayacan)
Kerpiç evimizin bahçesinde,
Derince bir kuyu vardı kuyu,
Bütün akşamın şiirin sesinde,
Köyün halkına yeterdi suyu.
38- Murat Duman’ın “Kaldır sır perdesini” adlı şiiri 6 dörtlükten meydana geliyor. Bu şiirin bir dörtlüğü şöyle:
KALDIR SIR PERDESİNİ (Murat Duman)
Kaldır gözlerinden sır perdesini,
Gel gör, şu alemin bin-bir yüzünü,
Düşünme bugünün bir ertesini,
Gel gör şu alemin binbir yüzünü.
39- Osman Akkoç’un “Şehitler” adlı şiiri beş ayrı dörtlükten meydana geliyor. Bu şiirin bir dörtlüğü:
ŞEHİTLER (Osman Akkoç)
Kurşun sesleri türküm, füze sesi davulum,
Sırtımdadır tüfeğim, elimdedir bavulum,
İsterse sarp yerlerde, dağlarda olsun yolum,
İnmez asla bayrağım, çiğnenmez o vatanım.
40- Mustafa Ceylan’ın “Atatürk” adlı şiiri beş ayrı dörtlükten meydana geliyor.
ATATÜRK (Mustafa Ceylan)
Zaman, mekânı aşan düşünce,
Kabına sığmayıp taşan düşünce,
Bayrağın renginde coşan düşünce,
Atatürk, Atatürk değil de nedir?
41- İsmail Kara’nın „Senin için“ adlı kısa bir şiiri:
SENİN İÇİN (Ismail Kara)
Ben bir Ferhat olayım, / Sense Şirin,
Bir değil / Bin dağ yarayım /
Senin için…

Hiç yorum yok: