20 Eylül 2011 Salı

Yârenler....

Burdur - Gölhisar 1. Teke Yöresi Yâren Gecesi (2007) 
Burdurlu-Teke Yöresi Yârenleri (1)
Prof. Dr. İSA KAYACAN
 Yâren kelimesinin anlamını; TDK’nın Türkçe Sözlüğünde; Arkadaş, yakın, dost, sohbet, olarak görüyoruz. Dost, sevgi, sadakat, dostluk şeklinde de ilave edenler var.
Yine TDK’nın Türkçe Sözlüğünde, gönüllerimizin Sultanı Yunus Emre’den; Görmeye gelenleri, hal hatır sorunları/ Sevgili Yârenleri görmez olasın bir gün” le anlatılan bir de örnek görüyoruz.
Bu arada; Arkadaş, yakın, dost, sohbet deyimlerinin müsiki alanlarındaki gelenek, göreneklerimizin yaşatılması, usta- çırak ilişkilerinin Ahilik düzeni içerisinde yürütülmesi biçiminde  yer alan “Yâren”in, “Yârenler”in, başka hizmet ve çalışma alanlarına girip girmediği sorusu cevap beklemektedir.
Yani; Arkadaş, yakın, dost, sohbet, çalıp- çığırma, saz ve söz icrası dışında da görülür mü?, var mıdır? sorularının cevapları için detaylı araştırmalara ihtiyaç vardır.
“Yâren”in; ünlü sanatçı, Ege türkülerinin araştırıcısı ve icracısı  rahmetli Özay Gönlüm’ün, tanbura, bağlama ve curayı aynı gövdede birleştirdiği, bir “saz”  ismi olduğunu, bu ismin “Yâren” isminin, o günün Tefenni Kaymakamı, sanatçı, araştırmacı ve gönül dostu Yüksel Ayhan tarafından verildiğini de hatırlayalım!
“Yâren”in, Teke yöresinin kültür Başkenti Burdur’da ayrı bir anlam taşıdığını, Yâren  gecelerinde sazların çalındığını, sözlerin ballandığını, sipsilerin üflendiğini de görüyor, yaşıyoruz.
Burdur’da, mahalli sanatçıların bir araya gelerek “Grup Yârenler”i kurduklarını, yıllardır bu isimle bölgenin simgesi haline geldiklerini de hatırlıyor, alkışlıyoruz.
Ayrıca; Avşar, Dirmil, Zeybek, Maşta, Yayla Grupları da Yârenlerle iç içe olan Gruplar olarak bilinmektedirler.
Burdur; Bir sevdadır/ Burdur; İnsandır, vatandır, topraktır/ Burdur; Hasrettir, özlemdir/ Burdur; Huzur kentidir, curadır, bağlamadır, kabak kemanedir, sipsidir.
Burdur; Teke havalarında, Teke zortlatmalarında, Teke zeybeğinde, ağır serenler Bucak ve Tefenni zeybeklerinde çalımdır, edadır, kol ve ayak hareketlerinin uyumudur. Zeybeklerin duruşudur, Yârenlerin oyunlarında yere çift vuruştur. Bir kahraman, bir efe edasıyla, gönül gönüle duruştur./ Burdur; Yârenlerin kılık- kıyafetleri, sazları, sözleridir.
Civanmert insanların yaşadığı/ Efelerin, zeybeklerin harman olduğu/ Yöre sanatçılarının türkülerini coşkuyla okuduğu/ Boyu küçük, sesi büyük sipsinin anayurdu/ Kütüphaneler şehri, Teke yöresinin Kültür Başkenti Burdur’da, Yârenlerin ayrı bir yeri ve önemi vardır. Onların her muhabbeti, sohbeti, dünden bugüne, yarınlara uzanıp giden, yarınlara uzayıp yol alan, sevgi, hoşgörü, dostluk köprüsü oluşturmaktadır.
Burdur’da ve Teke yöresinde kullanılan çalgılar; Davul, zurna, saz, sipsi, darbuka, kabak kamene, bağlama, cura, üç telli cura, ut, cümbüş, dümbek, tef, kaşık, boğaz, zil, Ruzba, çifte, klarnet, gırnata, gayda, kemençe olarak sıralanmaktadır.
Burdur Folkloru, Teke Yöresi Folkloru, ulusal düzeylere ulaşmışlarla, mahalli düzeyde çalıp-  çığıran, sanat icra eden, Burdur Halk Müziği (TSM’de dahil) alanındaki araştırma ve üretimleriyle, Burdur ve Teke yöresi folkloruyla özdeşleşmiş, ya Burdur Yârenleri bütünlüğü içinde yer almış, yada Yârenlerin yanında bulunmuş, saz ve söz ustaları, Burdur’un, Burdurlu’nun gururu olmuşlardır, olmaya devam etmektedirler. Bu saz ve söz ustalarından bazılarının şöyle sıralandığını görmekteyiz:
Burdur - Gölhisar 1. Teke Yöresi Yâren Gecesi (2007) 
Burdurlu-Teke Yöresi Yârenleri (2)
Prof. Dr. İSA KAYACAN
 Kadir Turan, Mehmet Turgut, Mustafa Kara, Niyazi Birşen, Ahmet Yamacı, Hamit Çine, Salih Urhan, Sümer Ezgü, Ferhat Erdem, Şahin Akay, Ahmet Turgut, Ahmet Ali Selçuk, Göner Özkan, Erdoğan Çetiner, Süleyman Özen, Eşref Yurdusiper, Mehmet Bedel, Mehmet Şenel, Rıza Yağız, Halil Er, Alâeddin Atasoy, Hüseyin Demir, Abdurrahman Ekinci, Peyami Yengin, Hayri ve Musa Dev, Yılmaz Tunç, Osman Eryılmaz, Habib Özyurt, Mehmet Ali Kayabaş, Süleyman Yakan, Hacı Ali Yılmaz, Tahsin Yarar, İsmail Yağız, Emin Demirayak, Mahmut Özcan, Osman Ali Arslan, Necati Arslan, Bayram  Bayraktar, Ali Tekin, Şükrü Acar, Ömer Erkan, Şeref ve Recep Yörük, İsmail Türkan, Ramazan Kıvrak, Ümmet Çelik, Ali Çakır, İsmail Evcil, Emir ve Erol Kanyıldıran, Ümran Özdemir Yamacı, Sevinç Akkaya, Nurgül Muhladız, Arzu Gök (Ay), Sebile Canyıldıran, Ahmet Hatipoğlu, Kemal Caner, Zeki Eroğlu, Burdurlu Yârenlerin içinde yer alanlardır. Burdurlu Yârenlerin yetişmesinde önemli katkı ve harcı olan, Burdurlunun içinden çıkmış, yetişmiş, Burdurlu’nun gururu sanatçılardır.
Beyköylü, Tefennili Ali Beyler, eşkıya türkülerinin kralıdır. Tefenni’de, “Evlerim, evlerim, haney evlerim” yaşanılan kent bağlılığı ve özleminin, yere diz vurmaların görüntüleri ortaya gelir, Yârenlerin ışığındaki gölgesi düşer yerlere.
“Adını sevdiğim Afşar Beyleri” bir Vezirlik yakıştırmasıyla, Alyazma, serenler, Bucak ve Tefenni zeybekleri çıkar ortaya, Yârenlerin sesi, sazı yükselir inceden inceye. Sonra meydan sazıyla, koç yiğitler döner ortalarda.
Yakımlar, düğün, Teke, eşkıya, oyun, gurbet havaları, Teke zortlatması, kabardıç oynanır, dımıdan sesleri yükselir, naralar atılır, yumuşak, dostça etrafa bakar, birazda çalım satar zeybekler, zeybeklerimiz.
Arvallı Hatça’nın güzelliği, “Denizin dibinde demirden evler”in sağlamlığı (Denizin içindeki evlerden değil, denizin kenarında, yanında, dibinde, çınar ağacının gölgesinde, dibinde anlamındaki evler anlaşılmalıdır) “Onikidir şu Burdur’un Dermeni”ndeki, “ya kendisi, ya kellesi gelmeli” kesin kararlılığı, bir efe, bir zeybek, bir Yâren kükreyiş ve özelliğidir Burdur türkülerinde.
Dirmildeki Kezban Yengenin, selâm vermeden, “yel gibi gelip geçmesi”yle, dargın olup olmadığının soruluşu, Gölhisar’da, Yâren gecelerinde Ahmet ve Hasibe Can çiftinin Hada’da, “Akkoyunum yüz olsa”yla manilerle atışmaları, Yârenlerin dost meclisinden özlü, sözlü yansımalardır.
Hökümetin önünden geçenler, Yada geceleri kalkıp kalkıp ağlayanlar, Goca çamın gürlemesinin dallarıyla olabileceğini söyleyenler, “Şu Dermil’in yaylası”nda serinleyenler, Cemilem’den sözedip, “Çek deveci develerin engine”yle, rağbetin zengine oluşunu dikkat çekenler, Erik dalının gevrek oluşunu, hareket noktası yapanlar; “Tahtalıkta kalbur var” hatırlatmasında bulunanlar, teker teker gözümüzün önünden geçerken, bizlerle selâmlaşırken;  “Anan geldi, buban geldi” diyerek, “hadi gali sende gel, nikâhımız kıyılsın, hasretlik bitsin, kavuşalım gali”lerle anlatılırken, türkü türkü, Burdurlu’nun içinde, yüreğinde, Yârenlerin gür sesi, sipsiye hayat verenlerin nefesleriyle yüzyüze gelip, kucaklaşır, hasret gideririz.
Burdur - Gölhisar 1. Teke Yöresi Yâren Gecesi (2008) 
 Burdurlu-Teke Yöresi Yârenleri (3)
Prof. Dr. İSA KAYACAN
 -“Yârenler” için;
“Arkadaş, yakın, dost, sohbet” demişler,
Hepimizi bir araya getirip,
Konuşup, dinleyip,
Sohbet ettirmişler, söyletmişler,
Sevgi bunlarda, hoşgörü bunlarda,
Dostça kuçaklaşma bunlarda
Adları “yâren” olsun demişler.
Bir araya gelişimizin,
Topluluğumuzun adını da
Yârenlikten, sohbet etmekten,
Çalıp çığırmaktan
Hoşça vakit geçirmekten gelen
“Yârenler” demişler.
**
Kadir Turanların, Mehmet Turgutların,
Ahmet Yamacıların, Hamit Çinelerin,
Salih Urhanların, Sümer Ezgülerin,
Ferhat Erdemlerin, Şahin Akayların,
Hayri Devlerin, Evliyaların, Erenlerin,
Adlarıyla olgunlaşan,
Türkü türkü, sipsi sipsi dolup taşan,
Düğün düğüne, oradan oraya koşan,
Burdurlu-Teke Yöresinin Yârenleri
Biziz..  Bizsiz olmaz.
**
Gölhisar, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce,
Gerçekleştirilen “Teke Yöresi Yâren Geceleri”nde
Efelerin fesinde, zeybeklerin dizinde,
Hamit Çine ve Hayri Devlerin
Üç telli curalarının sesinde,
Çavdır’da Tefenni’de,
Eşeler Dağında, Toroslarda,
Bağların, bahçelerin içinde,
Yıllarca yaşayan, yaşatılan,
Dilden dile, nesilden nesile anlatılan, aktarılan,
Burdurlu-Teke Yöresinin Yârenleri
Biziz..  Bizsiz olmaz.
**
Düğünlerde, derneklerde,
Gündüzlerde, gecelerde,
Salih Urhan’ın Kabak Kemanesi’nin tellerinde,
Genç kızların, gelinlerin nağmelerinde,
Ahmet dayının, Hasibe (Can) yengenin manilerinde,
Atışmalarında, tartışmalarında,
Kulaktan kulağa dolaşan, alkışlanan, ,
Burdurlu-Teke Yöresinin Yârenleri
Biziz..  Bizsiz olmaz.
Burdur - Gölhisar 1. Teke Yöresi Yâren Gecesi (2007) 
 Burdurlu-Teke Yöresi Yârenleri (4)
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Burdur’a has özümüzle,
Sazımızla, sözümüzle,
Bir gün Gölhisar’da, bir gün Çavdır’da,
Bir gün Dirmil’de, bir gün Tefenni’de,
Bir gün Bucak’ta, birgün Fethiye’de,
Burdur’un her köyünde, her köşesinde,
Dilden dile dolaşan,
Dostlukla kucaklaşan,
Burdurlu-Teke Yöresinin Yârenleri
Biziz..  Bizsiz olmaz.
**
İsa Kayacanların, Yılmaz Tunçların,
Abdurrahman Ekincilerin, Osman Akkoçların,
Ramazan Kıvrakların araştırmalarında,
Gençler için düzenlenen
Folklor yarışmalarında,
Yer alan, var olan,
Burdurlu-Teke Yöresinin Yârenleri
Biziz..  Bizsiz olmaz.
**
Törelerimle, giyimim, kuşamımla,
Türkmen olan,
Bordo fesimle, yelek ve cepkenimle,
Çağşır, yün çorap ve çarıklarımla,
Sevgide, hoşgörüde yarışıp,
Yer sofrasında oturup, karın doyuran,
Sazımla, sözümle, tahta kaşığımla,
Coşan, coşturan,
Kıl çadır etrafında koşan, koşturan,
Yârenlikten yârenliğe ulaşan,
Burdurlu-Teke Yöresinin Yârenleri
Biziz..  Bizsiz olmaz.
**
Hamit Çinelerin, Salih Urhanların,
İsa Kayacanların, Mehmet Cadılların,
Yılmaz Tunçların, Ramazan Kıvrakların,
Tüngüdüğü, diz vurduğu,
Efelerin, zeybeklerin dimdik durduğu,
Yârenler gecelerinden seslenen,
Dirmil yaylasının ürüzgârından beslenen,
Burdurlu-Teke Yöresinin Yârenleri
Biziz..  Bizsiz olmaz.
Burdur - Gölhisar 1. Teke Yöresi Yâren Gecesi (2007) 
 Burdurlu-Teke Yöresi Yârenleri (5)
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Yârenler diyarının, Burdur’un,
Şöhreti, ünü,
Teke yöresi folklorunun,
Yarını, bugünü, dünü,
Yârenler başıyla,
Dostluğu, kardeşliği cömertçe paylaşan,
Cömertçe dağıtan,
Müzik eşliğinde, tüm köylüyü,
Yaylalara taşıyan
Burdurlu-Teke Yöresinin Yârenleri
Biziz..  Bizsiz olmaz.
**
Adına, günler, geceler düzenlenen,
Araştırmalarla, geçmişle bugünlerin,
Bugünle, yarınların içinden gelen,
Dağda, taşta gezen, soğuk sularda içen,
Yaylalarda,
Cura, bağlama seslendiren,
Sipsiyi en yücesiyle dillendiren
Gölhisar’dan Dirmil’e geçen,
Yörüklerin kendisi olarak bilinen,
Yörüklerin kendisi olan,
Burdurlu-Teke Yöresinin Yârenleri
Biziz..  Bizsiz olmaz.
**
Mehmet Bedellerin, Hüseyin Demirlerin,
Sipsiye ruh veren nefeslerinde,
Rıza Yağızların, Halil Erlerin,
Yöresel seslerinde,
Türkü türkü,
Teke yöresini dillendiren, anlatan,
Burdurlu-Teke Yöresinin Yârenleri
Biziz..  Bizsiz olmaz.
**
Kıl çadırda doğan, kıl çadırda ölen,
Türkmenlerin, Yörüklerin içinden gelen,
Ömrü, dağlarda, ovalarda geçen,
Tarlalarda, tutam tutam,
Arpa- buğday biçen,
Dağda, taşta ince ruhlu, ince sesli sipsiyi
Ellerde tutan, dillerde seslendiren,
Burdurlu-Teke Yöresinin Yârenleri
Biziz..  Bizsiz olmaz.
(Ankara, 18 Eylül 2011)

Hiç yorum yok: