Şiirimizin beş yıldızlı çınarı rahmetli Ahmet Tufan Şentürk’den üç şiir
Prof. Dr. İSA KAYACAN
09 Mayıs 2005 tarihinde kaybettiğimiz, 10 Mayıs 2005 tarihinde doğum yeri Karaman-Sarıveliler, Esentepe köyünde toprağa verdiğimiz şiirimizin beş yıldızlı çınarı rahmetli Ahmet Tufan Şentürk ağabeyimizin nüfus cüzdanında doğum tarihi (yılı) 1924 olarak görünüyor. Gerçek doğum tarihinin (yıllarının) 1916-1918 olduğu ifade ediliyor.
Ahmet Tufan Şentürk, Konya-Ermenek ilçesine bağlı Esentepe (eski adı: Lamos) köyünde doğdu. Babası Battalgazi soyundan Battaloğlu Gök Ali, annesi bir müftü kızı olan Fatıma hanımdır.
Ahmet Tufan Şentürk ustamızın üç şiirini aşağıya alıyor, O’nu hergeçen gün özlediğimi(zi) kaydetmek istiyorum efendim. Ruhu şadolsun. Onsuz yaşamak gerçekten zor:
BU ÇİLE BÖYLE ÇEKİLİR (1950)
Ruhumdaki iniş çıkış
Ne inilir, ne çıkılır.
Ne şöhret lazım, ne alkış,
Bu çile böyle çekilir.
*
Burcuna sancak çekilir,
Yıldızlar gibi, ay gibi.
Ne girilir, ne çıkılır,
Yedi katlı saray gibi..
*
Gönlüm öylesine deli,
Ne durulur, ne yorulur.
Ben beni bildim bileli,
Günahı benden sorulur..
*
Ruhumdaki iniş, çıkış,
Ne inilir ne çıkılır.
Ne şöhret lazım ne alkış,
Bu çile böyle çekilir..
BİLİRİM
Aşk ne demek, sevda nedir bilirim.
Gönül nedir, göz ne demek bilirim.
Fidan nedir? Tomurcuk ne, dal nedir?
Tebessüm ne, söz ne demek bilirim..
*
Sorma bana çiçek nedir, gül nedir?
Arı nedir? Bal ne demek bilirim..
Sarraf değilim ya mihenk taşıyım
Altın nedir, pul ne demek bilirim.
SEVEBİLİR MİSİNİZ?
Ağzınız var mı, diliniz,
Konuşabilir misiniz?
Dudaklarınız var mı, dudaklarınız,
El etek öpebilir misiniz?
Gözleriniz var mı, gözleriniz,
Görebilir misiniz?
Kulaklarınız var mı kulaklarınız,
Duyabilir misiniz?
*
Elleriniz var mı, elleriniz,
Dostça uzatabilir misiniz?
Başınız var mı, başınız,
O başın içinde beyin,
Düşünebilir misiniz?
*
Yüreğiniz var mı, yüreğiniz,
Sevebilir misiniz?
Ahmet Tufan ŞENTÜRK
***
Azerbaycan’ın milli lideri
Haydar Aliyev’in dil siyaseti
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Araştırmalar, değerlendirmeler ve yayınlar, getirdikleriyle önem kazanıyor, takdir kazanıyor.
Doç. Dr, Tamilla Abbashanlı Aliyeva’nın Türkiye Türkçesine çevirdiği, Salâtın Ahmedova’nın “Haydar Aliyev’in Dil Siyaseti” adlı kitabı, 84 sayfayla Eskişehir’de günyüzü gördü.
2010 yılının başında okurlarıyla buluşan, buluşturulan kitabın ilmi editörü Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi’nin muhabir üyesi, emektar ilim hadimi Prof. Dr. Nizami Caferov.
Referansçı: Emektar ilim hadimi Prof. Dr Nizami Hudiyev.
Editör: Araştırmacı, yazar, şair Muharrem Kubat.
İçindekiler sayfasına bakıyoruz, gördüklerimizden:
1- Azerbaycan’da Devlet dil siyasetinin formalaşması tarihinden,
2- Haydar Aliyev müstakil Azerbaycan Devleti Dil Siyasetinin esaslarının yaratıcısıdır,
3- Azerbaycan dilinin Devlet dili olarak gelişimi uğrunda H. Aliyev’in mücadelesi,
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Tamilla Abbashanlı-Aliyeva’nın uzunca bir sunuşu var kitabın ilk sayfalarında başlayan. Buradan bir sunuş bölümü:
-“Mustafa Kemal Atatürk’ün dil siyasetine önem veren Azerbaycan halkının umum, milli lideri H. Aliyev’in dediği fikirler Atatürk’ün dil hakkında fikirleriyle sesleşir: Dil edebiyatla, kültürle, maneviyatla bağlıdır. Bunlarsız vatan perverlik yoktur”..
1- Azerbaycan dili Türk dillerinden biridir,
2- Azerbaycan halkı Türk halklarından biridir,
3- Azerbaycan halkının dili Azerbaycan diliyse, etnik genezle glotogenez arasında fark yoktur.
Yazar Salâtın Ahmedova, Azerbaycan’da devlet dil siyasetinin formalaşması tarihini üç ana bölümde inceliyor, değerlendiriyor. Bunlar.
1- Azerbaycan Halk Cumhuriyeti dönemi (1918-1920)
2- Azerbaycan Sovyet dönemi (1920-1991)
3- Azerbaycan Respublikası dönemi (1991’den sonra)
Azerbaycan dil siyasetinin yürütülmesi. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti dönemiyle başlıyor.
Kayıt ve araştırmalar gösteriyor ki; özellikle 70-80 yıllarında Haydar Aliyev’in respublikada yürütüldüğü dil siyasetinin esasını;
1- Dile, milli, manevi, medeni servet gibi yanaşılması,
2- Ona milli müteşekkilliği mühim amili olarak bakılması,
3- Onun siyasi değerinin güçlendirilmesi,
4- Bunların tamamının gerçekleştirilmesi için, şahsi teşebbüslere meydan verilmesinin oluşturulduğu görülüyor. ***
Abdülkadir Güler’in eserlerinde halk bilimi unsurları
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Bazen, masanızda duran eserlerin sayfalarındaki gezintinizin başlangıcında, isimler üzerinde herhangi bir değişiklik yapamıyorsunuz.
Bu genel görüntünün adı; eğitimci, yazar, şair ve araştırmacı Abdülkadir Güler hocanın bize son ulaşan kitabının üzerindeki kelimeler bütünlüğüydü efendim.
Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencilerinden Nerve Nur Usluer’in bitirme tezi olarak hazırladığı, Abdülkadir Güler hocanın kitaplaştırdığı bir yayın.
120 büyük sayfayla yayınlanmış. Tez Danışmanı: Dr. Bayram Durbilmez.
Söke’de 2010 yılının başında günyüzü gören bir yayın.
Birinci bölümde; Abdülkadir Güler’in hayatı etrafında araştırma ve değerlendirme yapılmış.
İkinci bölümde; Abdülkadir Güler’in eserlerinde halk bilimi unsurları araştırılmış,
Birde ek bölüm verilmiş.
Merve Nur Usluer önsözünün bir yerinde; “Bu inceleme, halk bilimi unsuru geçen şiir veya yazının adı gösterildikten sonra, bu yazıyı ya da şiirin yeraldığı kitabın belirtilmesi şeklindedir.” deniliyor.
Buradan, daha doğrusu kitabın 16 ncı sayfasındaki bilgilerden hatırlıyor veya öğreniyoruz ki, Abdülkadir Güler’in mahlası Aşık Geylâni dir. Şiirlerinin bir kısmı halk tarzı şeklindedir. Halk şiiri tarzında yazdıklarını Aşık Geylâni mahlasını kullanıyor Abdülkadir Güler. Aşık Geylâni mahlasıyla yayınlanan şiirlerden “Gül üstüne” adlı olanın ilk dörtlüğü:
Yürekte aşk perde perde,
Bir türkü yak gül üstüne,
Yar uğruna düşmüş derde,
Gül üstüne, gül üstüne.
Merve Nur Usluer’in bu bitirme tezinde, Abdülkadir Güler’in;
Hayatı ve eserleri, Eserlerinde halk inanışları, Halk edebiyatı, Bayramlar ve töreler, Yöresel sözler, Aldığı ödüller, Hakkında yazılanlar üzerine, Tematik bir inceleme, ana başlıklarıyla titiz bir araştırma, inceleme ve değerlendirme yapılmış.
Bu çalışmanın temelinde, hepimiz için geçerli olan, halkın içinden gelen halk yaşantısıyla özdeşleşen Dr. Bayram Durbilmez hocanın emeğinin fazla olduğunu kaydetmeli,
Hocamızı buradan sevgi ve saygıyla selamlamalıyım.
Bu güne kadar 21 ayrı eserin altına imza atan, yayına hazır üç ayrı eseri bulunan Abdülkadir Güler hocamızı tebriklerimi sunuyor, O’nun Türk edebiyatı içerisindeki farklı yerinin giderek büyüdüğünü, emsalleriyle arasının açıldığını görmekten mutlu olduğumu kaydetmek istiyorum efendim.
GÜNÜN YORUMU: Abdulkadir Güler, hepimizden fazla Aydınlıdır. Öğretmenliğini de unutmamış. Bize Atatürk’ten de dersler aktarıyor. Bu derslerden bir tanesi de şu: Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir milletin ve hep aynı cevherin damarlarıyız. Türk kültür dağarcığına katkıda bulunuyor (Mustafa Kemal Yılmaz, Aydın Eski Milletvekili.) ***
Kilis çıkışlı yayınların içinden
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Kilis ilimiz çıkışlı yayınlar, İl merkezi ve başka yerleşim birimlerinde bulunan Kilis sevdalılarının yayınladıkları, günyüzü görmelerini sağladıkları çalışmalar sonucu bana ulaşıyor. Bunlardan:
KENT GAZETESİ
Kilis il merkezinde 48 yıldır yayınlanan, günlük olarak okurlarının karşısına çıkışıyla, Anadolu Basını içindeki “çınarlar” arasına katılmaya hak kazanan Kent Gazetesi, 03 Eylül 1961 tarihinde okurlarına merhaba dedi.
Gazetenin sahibi Ahmet Barutçu, Anadolu Basınını çok iyi bilen, usta bir gazeteci. 79 ncu boyuttan seslenmeye devam ediyor. Kent’in yazısı işleri müdürlüğü de Sevinç Barutçu tarafından yerine getiriliyor. Kent, Anadolu Basını içindeki benzerleri arasında, haberleri, makale yazarları sıralamasıyla dikkat çeken ve önemli kabul ettiğimiz gazeteler arasında yaralıyor.
ZEYTİN DALI DERGİSİ
Kilis Merkezde, Kilis Kültür Derneği Kilis Şubesince yayınlanan 28 sayfalık bir dergi.
Anılan Şube Başkanı Muhlis Salihoğlu, derginin sahibi. Necmittin Biçici ise yazı işleri müdürü. Muhlis Salihoğlu arkadaşımız aynı zamanda derginin yayına hazırlanmasında emeği geçen bir usta. Kilis ve Kilisliyle ilgili değişik bilgilerin, araştırma ve değerlendirmelerin yer aldığı dergi sayfalarında, yer yer şiirlerle de karşılaştığımız oluyor.
DÜNYADA KİLİS
İstanbul Kilis Vakfının yayın organı olarak iki ayda bir yayınlanan “Dünyada Kilis”, 2009 Kasım-Aralık ayları için hazırlanan, yayınlanan sayısıyla yine dikkat çekti. “Özel Sayı”ydı bu.
“07 Aralık 2009 Kilis ilinin 88. kurtuluş bayramını kutluyoruz” deniyordu kapakta bir cümleyle. Ayrıca, devletimizin kurucusu yüce Atatürk’ün veciz sözlerinden biride yer alıyordu kapakta efendim.
11 nci sayfada yer alanlar arasında, bendenizin bir fotoğrafı ve önceki aylarda “Dünyada Kilis”le ilgili yazdıklarımdan bazı cümleler naklediliyordu. Girişinde; Prof. Dr. İsa Kayacan bir Kilis dostu.. Her fırsatta yazdığı gazetelerde hep –Dünyada Kilis- bülten ve Kilis Vakfı’nı gündeme taşır ve övgüler yağdırır” deniyordu efendim. Bende, teşekkür ve tebriklerimi sunuyorum sayın Nejat Taşkın hocam.
İZMİR’DE KİLİS’İN SESİ
İzmir Kilisliler Kültür ve Dayanışma Derneğinin yayın organı bir dergi. Aralık 2009’da 6 ncı sayısı yayınlanmış bu derginin. Dernek adına sahibi Reşit Muhtar, Sorumlu yazı işleri müdürü: Mehmet Özgüler, 20 sayfalık “İzmir’de Kilis’in Sesi” Dergisi, Kilis Kültür Derneğinin kurucularından, Sayın M. Faruk Dalgıç tarafından bana gönderildi. Tebriklerimi, teşekkürlerimi, sevgi ve saygılarımı sunuyorum efendim. Sayın Dalgıç’ın mektubundan:
Çok değerli büyüğüm, İsa Kayacan beyefendiye; Ben M. Faruk Dalgıç. Belki Kilis Zeytin Dalı’nda, belki Kilis Kent Gazetesinde ismim gözünüze çarpmış olabilir. Nejat Taşkın beyden aldım adresinizi. Yazılarınızı okuyor, belki bana göndereceğiniz kitap ve dergi gibi yayınlar olabilir.. Dergimizi size de yolluyorum.
Prof. Dr. Saim Sakaoğlu hakkındaki yazınızı okuyunca, otuzbeş yıl önceki unutamadığım Tuzla Piyade Okulundaki arkadaşımı anımsattınız bana. Saim beye de yeni ulaştım. En derin sevgilerimle yeni yılınızı kutluyor. Esenlikler diliyorum (M.Faruk Dalgıç, İzmir, 24.12.2009) ***
Mansur Ekmekçi’den iki Azerbaycan şiiri
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Adana’lı, araştırmacı, yazar ve şairlerimizden Mansur Ekmekçi’den iki Azerbaycan şiiri sunmak istiyorum. Sırasıyla bu şiirler efendim:
CAN AZERBAYCAN
(Mansur Ekmekçi-06.12.2008)
*
Her günüm, her anım seninle geçer
Azerbaycan sana daim ağlarım.
Gönlüm seni sevdi, her yerde seçer
Sensiz geçen güne kara bağlarım.
*
Sarı Rus kalbini etmişti talan
Yaralar sarıldı, oldu bir yalan
Türk’ün Türk’ten başka tek dostu kalan
Sensin, her dem sana yürek dağlarım.
*
Denize nazırdır Erdebil, Namin
Hak sizi korusun, diyelim âmin
Karabağ, Nahçıvan beled-ıl emin
Mor menekşe, sümbül kokar dağlarım.
*
Narin Aras Nehri, nazlıca akar
Aktıkça bağrımı derinden yakar
Hazar’ın gözleri Bakü’ye bakar
Sensin benim yönüm, sana çağlarım.
*
İstiklâl uğruna can verdin taşa
Civanların azmi gitmedi boşa
Canım Ata yurdum, gönlümde yaşa
Buna şahit oldu gençlik çağlarım.
AZERBAYCAN AZERBAYCAN
Güzel yurdumun kalesi
Azerbaycan Azerbaycan
Bağında sümbül, lalesi
Azerbaycan Azerbaycan.
*
Azeri’dir şirin dilin
Nahçıvan, Karabağ ilin
Bayrağı üç renktir bilin
Azerbaycan Azerbaycan.
*
Moskofları vurdun taşa
Bayrağını diktin başa
Gönüllerde daim yaşa
Azerbaycan Azerbaycan.
*
Dilimiz aynı dildendir
Sazımız aynı teldendir
Gücümüz aynı beldendir
Azerbaycan Azerbaycan.
*
Ay yıldızlı bayrağımız
Kalpten kalbe sancağımız
Ata yurdu toprağımız
Azerbaycan Azerbaycan.
*
Aynı soydan gelir atan
Aynı toprak, aynı vatan
Mansur’un gönlünde yatan
Azerbaycan Azerbaycan.
Mansur EKMEKÇİ (07.12.2008, Adana) ***
HTMYO Gençlik Dergisi
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Üniversitelerimiz bünyesindeki faaliyetler, çoğunlukla gelecek için ümit veriyor, alkış topluyor.
Kısa adı MAKÜ olan, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’ne bağlı, Burdur-Bucak Hikmet Tolunay Meslek Yüksekokulu öğrencilerince hazırlanan bir dergi var elimde. Altı ayda bir yayınlanıyor. 2 nci sayfasının sayfalarına doğru bir gezinti için buyrun:
HTMYO Gençlik Dergisi adına imtiyaz sahibi: Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Dalgar (Yüksekokul Müdürü)
Sorumlu yazı işleri müdürü: Öğr. Gör. Ayşe Yıldırım,
Editör: Okutman, Hakan Acar
Sorumlu öğrenciler: Halk Bilimi ve Spor Topluluğu, Basın-Yayın Birimi Başkanı: Ökkeş Analık. Anılan birim Başkan Yardımcısı: Semih Karaduman.
Altı ayda bir yayınlanan bir üniversite dergisi olan “Gençlik Dergisi’nin sayfalarında yer alanlar, gelecek için, ümit veren genel bir görüntü ortaya koymakta.
Derginin kimliğinde isimleri bulunanlar genel olarak görüşlerini sayfalara aktarmışlar.
Analık ve Karaduman ortak bir teşekkür yazısı yazarak, dergiye katkıları olanlara “teşekkürleri”ni ortaya koymuşlar. Bu iki genç, gelecek için ümit verenlerin başında geldikleri için, çalışmaları da o ölçüde dolu ve alkışlanacak cinsten olmuş. Tebriklerimi, sevgilerimi sunuyorum efendim.
Örneğin “Geçmişten günümüze Bucak” başlığı altında fotoğraflarla verilenler, ciddi bir araştırmanın ürünü olarak ortaya çıkıyor.
15 ve 16’ncı sayfalarda bendenizle, 25 ve 26 ncı sayfalarda da HTMYO’nun öğretim görevlilerinden Mehtap Arslan’la Ökkeş Analık röportajları (soru ve cevaplar) dikkat çekiyor. Semih Karaduman’ın “Sensizim” adlı şiirinden:
- Keşke diye başlamak geliyor içimden,
Sevmeseydim keşke seni bu kadar,
Bunu hiç söylemeseydim ve bilmeseydin,
Hiç bir zaman,
İçim yanıyor, her yerde sen,
Bir an olsun çıkmıyorsun aklımdan. ***
Kilisli bir doktorun harp ve memleket anıları
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Hemşehrim, Prof. Dr. Metin Özata, İstanbul’dan bir kitap daha gönderdi. Bir de notu dikkat çekiyor, “Bu kitabı Kilisli bir doktor yazmış. İstiklâl savaşı anıları var. Kilisliler bu doktoru bilmiyor. Kilis Kent Gazetesinde tanıtırsanız çok iyi olur” denilen.
Kitap 236 büyük sayfa. Genelkurmay Başkanlığı Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı yayınları arasında günyüzü görmüş.
Yazan: Kilisli Dr. Mehmet Derviş Kuntman. Derleyen: (E) Prof. Dr. Metin Özata.
ATASE ve Dent. Başkanı Korgeneral Abdullah Atay’ın sunuşu, Prof. Tbp. Kd.Alb (E) Metin Özata’nın uzunca bir (notu) var. Önsöz, Dr. M. Derviş Kuntman’ın.
İçindekiler bölümlerine bakıyoruz, anılar askerlik ve sivil şeklinde ikiye ayrılmış. Askerlik anıları, Dr. M. Derviş Kuntman’ın tıbbiye hayatıyla başlıyor. Yıl: 1900. Sonra, Tıbbiye-i Şahane’ye geçiş (1904), Meşrutiyet’in ilanı (1908) şeklinde devam ediyor.
Burada, Selânik ziyareti (12 Eylül 1908), 31 Mart olayı (13 Nisan 1909), Balkan Harbi (1912), Cepheye Hareket (08 Aralık 1912),
Edirne’nin geri alınışı (22 Temmuz 1913), İstanbul Anlaşması (29 Eylül 1913), Sarıkamış’tan çekiliş (4-5 Ocak 1915), Rusların taarruzu (11 Ocak 1916), Cumhuriyet’in ilanı (29 Ekim 1923) vd.
Sivil anılar bölümünde; Erzincan vilayetinde (25 Mart 1924), Bataklık sıtma, Ordu Memleket hastanesi, Kars’taki temizleme evi, Iğdır’da sıtma savaşı, Kırklareli’nde su sorun, Çanakkale memleket hastanesi, Çanakkale’deki eczaneler, Çanakkale kazaları hakkında ufak bilgi vd.
91 nci Alay 2 nci Tabur Tabibi Mehmet Derviş’in bir fotoğrafı. Askerlik anılarının başlayışı. Sivil anılar, Ordu Vilayeti Sağlık Müdürü Mehmet Derviş Kuntman’ın bir başka fotoğrafıyla başlıyor.
Anılar, yer ve tarihler itibariyle tespit edilmiş. Sayfa 153’deki (Ekim 1919) un altındaki ilk paragrafa bakalım:
1- Ermenistan’da yaşayan Türkler arasında direniş fikir ve hareketini uyandırmak, onları teşkilatlandırıp bir kuvvet haline getirmek gayesiyle oraya sivil kıyafetle subay ve askerler gönderilmesine karar verildi. Bu görevle Zengibasar, Aralık, Sürmeli bölgesine Makineli Bölük Yüzbaşısı Muhittin bey, Şahtahtı’nın Şerür kısmına da; Topçu Yüzbaşısı Naci bey gönderildi.
Bu arkadaşların vazifeleri çok önemliydi. Yüzyıllar boyunca askerlik yapmamış bu insanlara hem askerlik ruhu aşılayacaklar, hem de Ermenilere karşı koymaları için çete teşkilatı yapıp, talim ve terbiye ile meşgul olacaklardı.
2- Yollar tamamıyla açıldığından, Erzurum’da bırakmış olduğum eşimi deve kervanıyla yanıma getirttim. Bayezid kasabasında Kayalar üstünde bir ev kiralayarak buraya yerleştik. Buradan her gün istasyona iniyor, taburda vazifemi gördükten sonra evime dönüyordum (18 Temmuz 1919) Kitap: Genelkurmay Basımevi, 2009-Ankara) ***
Hisler Bulvarı Dergisi
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Balıkesir çıkışlı olarak tanıdığımız, “Hisler Bulvarı” dergisinin 2010 yılına ait 33 ncü sayısı bana ulaştı. İki ayda bir okurlarıyla, sanat ve edebiyatseverlerle buluşturulan “Hisler Bulvarı” dergi, “sanat, kültür, edebiyat –müzik ve aktüel Dergi” olarak yayınlanıyor.
Kurucusu ve sahibi: Av. Sedat Marmaralı, Av. Emre Marmaralı, Stajyer Av. Ömer Marmaralı, olarak görünürken, Genel-Yayın yönetmeni (editör) Zehra Pınarses isim ve imzasıyla karşımıza çıkıyor, çıkarılıyor.
Hisler Bulvarı’nın irtibat adresi: Bağlarbaşı mhl. Çam sk. Abdioğlu Apt. No:8-7 Maltepe-İstanbul, şeklinde görünüyor.
Derginin anılan sayısındaki imzalardan bazılarının sıralanışı: Av. Sedat Marmaralı, Zehra Pınarses, Dr. Tahir Kutsi Makal, Yavuz B. Bakiler, A. Nihat Asya, M. Turan Yarar, Halil Soyuer, Can Yücel, Güzide Gülpınar Taranoğlu, Rauf Alanyalı, Abdülkadir Güler, B. Sıtkı Erdoğan, Dr. Levent Seçer, Özen Gülay Atacan, Ünal Şöhret Dirlik, vd. Bazı alıntı cümleler:
-Her iki gönlün sevda da birleşmesi yıldızların çarpışması gibidir: Bu sevdayı yakalayan ve yaşayan gönüllerden hiçbir zarar gelmez dostlar (Av. Sedat Marmaralı, s.1)
-Zaman değişti, eski dostluklar, komşuluklar yok safsatasına kimse inandıramaz beni. Önce ben ne kadar iyi bir dostum, ben ne kadar iyi bir komşuyum mesele burada. (Zehra Pınarses)
SOHBET (Tahir Kutsi Makal)
Aşksızlığı kaldıran mezara,
Şiirin bini bir para gayri,
Türkünün biri bin para,
Cıvıl cıvıl kuş sesleri balkonda,
Evde cıvıl cıvıl çocuk kahkahaları,
Derim ki, bu sevdada etmeli sebat!
Babanız yine aşık çocuklar.
HOŞ GELDİNİZ (Özen Gülay Atacan)
Hoş geldiniz evime sevgili konuklarım,
Sizler birer gülsünüz, evim sizin bahçeniz,
Burası benim evim, sizlerin dost kapınız,
Hoş geldiniz evime sefalar getirdiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder