KONUK YAZAR:
Ece köyünden, dünyaya
Mehmet
ŞENER
İsa Kayacan hocamın hakikaten
değerini takdir edemiyoruz. Yaşadığımız şehrin içinden çıkmış bürokratların,
yetki sahiplerinin kaçının ismini biliyoruz? Akademik kariyer sahibi olan
hemşerilerimizin hangisi doğduğu köyünü, kasabasını, ilçesini düşünmüştür?
İsa hocam köyüne kütüphane açar tek başına, yıllarca
birikimiyle oluşturduğu kütüphanesini gözünü kırpmadan Mehmet Akif Ersoy
üniversitesine bağışlar. İlim adamlarının kitapları çok kıymetlidir.
Çoğu maddi menfaat için
koştururken İsa hocamız Burdur için, ülkemiz için ve Türk dünyası için yaşayan
düşünce adamı olarak nitelemek yağcılık olmaz derim.
Kendisine gönderilen gazete,
dergi, kitap kritiklerini yapmaktadır. Sayfalara taşıyarak vefakâr olduğunu
göstermektedir.
Bizim insanımızın bulunduğu
yerlerde imkânlarını böyle kalıcı olarak kaç kişi bağışlar? İsa hocamızı
yekinen tanımış kadar olduğumu düşünüyorum.
Karşı karşıya gelerek önce elini
öpmek sonra usulü dairesinde konuşmak isterim. Terbiyemiz bunu gerektirir.
Göreneklerimize sahip çıkmamanız önemlidir. Kütüphanenin ne kadar değerli
olduğunu anlatmak isterim.
Fakülte okuyanlarımızın
birçoğumuzun en huzurlu, sessizlik içerisinde ders çalışılan mekân olduğunu
biliriz. Fakültelerde ki vize ve final sınavlarının hazırlık yapmadan başarılı
oldum diyenlere inanmam.
Okullaşma konusunda Mehmet Cadıl
beyin yeri ayrı, kültürümüze hizmet konusunda ise İsa hocamızın yeri ayrıdır.
Yazmanın ne kadar önemli olduğunu ve okumanın da yazabilmenin katığı olduğunu
anlatıyor.
Bizleri birbirimize bağlayan
kültürdür. Atalarımızın mirasıdır. Büyüklerimizin doğrularıdır. İyi
davranışları model insanlardan görerek, duyarak, okuyarak öğreniriz.
Örnek insanların bizlere bırakmış olduğu eserlere sahip
çıkmamız gerekir. Maddi eser bırakmışlarsa o insanların kemiklerini
sızlatmayacak şekilde bakımını yapmalıyız.
Temiz tutmalı, sahibini aratmayacak titizlikle korunmalıdır.
Miras olarak kalan maddi eserlerin nasıl olması gerekiyorsa öyle sahip
çıkmalıyız.
Manevi eserler dediğimiz, kitap,
örnek davranış, saygı, sevgi, kadirbilirlik, vefakârlık benzeri hususiyetleri
de ihmal etmemeliyiz. Okuyan okumayan elindeki fırsatı kaçırdıktan sonra,
üzülüyor.
Yolculuğum esnasında otobüsün
şoförünün değerlendirmesi önemli olduğundan yazmak isterim. Liderler kolay
yetişmediğini anlatmak ve kıymetini takdir etmesini bilmediğimiz kişilerin
ölseler de değerlerinden kaybetmedikleri gibi değerleri inanılmaz artıyor.
Rahmetli olan başkanları söz
konuydu. Telefon açtığında tüm arkadaşların işini görürdü. Herhangi bir
kişi veya kuruluşa ziyarete gittiğimizde en yetkili kişi bizi kapıda
karşılardı. Finans çevrelerinde ki etkinliğini anlatmaya gerek yok dedi.
İşte yarın bir gün her insanın
başına gelen “ecel” geldikten sonra inanıyorum ki, içimizdeyken, yanımızdayken
yapmadığımızı bırakmadığımız, yaptığı güzellikleri küçümsediklerimizin kaybının
akabinde ah vah ettiğimiz gibi İsa hocamıza Allah uzun ömür versin.
Aramızdan ayrıldıktan sonra
hayattayken vermediğimiz değerleri, bildiğimiz halde yüzüne söylemediğimiz iyi yönlerini
anlatmaya başlarız.
İlim adamı olarak akademik
kariyerinin sahibi olan, Burdur beni anlamadı demeden, yazan, anlatan kendi
halinde yaşamayı yeğlemeyen insanın yaptıkları güzel davranışları takdir etmek
çok olmaz derim.
KONUK KÖŞESİ:
KÜLTÜR ELÇİSİ, GAZETECİ, İSA
KAYACAN’IN
BURDUR SEVDASI, BURDUR
GÖLÜ’NDEN BÜYÜKTÜR.
-Burdur çıkışlı, Burdur sevdalısı
ve Burdur’un kültür elçisi bir yazar ve araştırmacı olan İsa Kayacan’ın,
ikincisi asla ve asla yoktur. Bir gün O’nu tam anlatabilecek bir sözcük veya
terim bulunursa, o sözcük veya terim asrın icadı olabilir. (Recai Şahin-Fethiye)
-Doğduğu kente vurgun, yok
böylesi bir âşık,
Söz ederken köyünden, canına canan
gelir.
Leyla ile Mecnun’u, birlikte anmak
gibi,
Burdur dendi mi akla, İsa Kayacan gelir.
(Vedat Fidanboy-Ankara).
-İsa Kayacan’ın Burdur sevdası,
dağlardan yüce, denizlerden ve okyanuslardan engindir. O, Burdur’a âşıktır,
tutkundur. O’nun Burdur sevdası, Burdur Gölü’nden büyüktür. (Mustafa Ceylan-Antalya).
-Ne mutlu o Burdur’a ki, bağrında İsa
Kayacan’ı yetiştirmiş. İsa Kayacan’ın Burdur’u var, Burdur’un İsa Kayacan’ı var
mı acaba? Dilerim ki Burdurlular İsa Kayacan’ın kadrini, kıymetini bilirler! (Ahmet Tufan Şentürk-Ankara)
-Burdurlular İsa Kayacan’ın
hizmetlerinin ne kadar farkındalar?. Burdur’u bu kadar seven başka bir
yazarları var mı? (Nail Tan-Ankara)
-İsa Kayacan’ın doğduğu Burdur’un
Tefenni ilçesine bağlı Ece Köyündeki kerpiç evlerinin bahçesinde bulunan kuyuya
bile en derin hasretini dile getiren bir şair ve yazar olduğunu herkes bilir. (Hayrettin İvgin-Ankara)
-Ben hayatımda, İsa Kayacan
kadar, kendisi Ankara’da, gözü, gönlü, kalemi Burdur’da olan bir başka insan
görmedim. (Oktay Zerrin-Bafra)
-İsa Kayacan’ın Ankara’da
oturduğuna bakmayın siz. Cismi Ankara’da olsa da, gönlü ile Burdur’da yaşıyor.
(Osman Oktay-Ankara)
-Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanı olsaydım, Kızılay meydanına; Burdur Belediye Başkanı olsaydım, şehrin
güzel bir yerine Dr. İsa Kayacan’ın heykelini mutlaka dikerdim. (Abdülkadir Güler-Söke)
-Burdur Belediye Başkanlığına:
İsa Kayacan heykeli/Ankara’da bir eli/Burdur Gölü’nün kıyısına/Onun heykeli
dikilmeli/Fethiye’ye doğru geçerken/Ünal Şöhret onu görmeli. (Ünal
Şöhret Dirlik-Fethiye)
-İsa Kayacan’ın kendi
kitaplığında bulunan 25 bin 403 kitap ve dergiyi Burdur İl Halk Kütüphanesi ve
Tefenni İlçe Halk Kütüphanesi başta olmak üzere, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
Kütüphanesi ve öteki kuruluşlara bağışlaması, Burdur için anlam ve önem ifade
ederken, onun bu davranışları Burdur sevgisinin büyüklüğünü ortaya koymaktadır.
(Mehmet Tanır-Burdur)
-İsa Kayacan, Burdur’u Türkiye’de
en iyi tanıtan, Burdur’umuzun reklâmını en iyi yapan, Guinness Rekorlar
Kitabına başvuru hazırlıkları içinde bulunan, ilimiz merkez, ilçe, belde ve
köylerinde tanınan araştırmacı ve yazardır. (M. Ercan Taraşlı-Burdur)
-Ankara’da çektiği Burdur
fotoğrafı ile Burdur’un dinamiklerini adeta Burdur’da yaşayanlardan daha iyi
gördüğüne tanık olduğum İsa Kayacan’ın tespitleri beni derinden etkiledi. (Kürşat Tuncel-Burdur)
-Tefenni’nin Ece Köyünden çıkıp,
yazdığı yazılarıyla Burdur’u tüm Türkiye’de tanıttı İsa Kayacan. O, bir Duayen,
bir usta. Anadolu Basını’nın yıldızı... Bitmek, tükenmek bilmeyen bir hazine o.
Anadolu Basınının can suyu, bir yazı fabrikatörü İsa Kayacan. (Mesut Madan-Burdur)
-Yayınladığı kitabıyla Dr. İsa
Kayacan “Saz ve Söz Ustalarımızı” ülke gündemine taşıdı. (Burdur Gezetesi,10 Ağustos 2005)
-Dr. İsa Kayacan’ın Ece Haber
Ajansı, Burdur Haber Ajansı gibi çalışıyor. Burdur çıkışlı haberlere ağırlık
verilişi, bunun kanıtı. (Cengiz
Hürmeriç-Ankara)
-Yerel basını takip edenler iyi
bilirler ki, İsa Kayacan’ın Anadolu’nun değişik gazetelerinde aynı günde birden
fazla gazetede yazma ve Türk Dünyası ile yakından ilgilenme gibi olağanüstü
yoğunluğu arasında, Burdur sevdasını da ihmal etmediğini görmekteyiz. (Ahmet Can-Burdur)
-Hemşehrimiz İsa Kayacan
üstlendiği “Gönüllü tanıtımcılık göreviyle” Burdur ve çevresinden aldığı ışık
demetlerini Türkiye’ye; Türkiye’nin dört bucağından topladığı ışık demetlerini
de Burdur’a göndermektedir. (Ahmet Ali
Bilgen-Burdur)
-Prof. Dr. İsa Kayacan, Burdur’un
gözü, kulağı, sesi ve nefesi durumundadır. O, yıllardır Burdur’un “Fahri
Türkiye Elçisi” gibi çalışmıştır. (Taceddin
Akbaş-Burdur)
-Bana göre İsa Kayacan, eşine artık
rastlanmayan, yüzyıllar öncesinden bize mesajlar ileten bir Mitoloji
kahramanıdır. (Hasan Türkel-Burdur)
-Üç günden beri değerli insan, aziz
dost, zirvedeki adam İsa Kayacan’ın kaleme aldığı “İşte Hayatım” isimli
kitabını okuyorum. Bu kitap, Burdur’un, Tefenni ilçesinin, Ece Köyünden
başlayan ve her günü çalışmakla, didinmekle Burdur’u ve Burdurluyu düşünmekle geçen
dürüst bir hayatın hikâyesi… (Rıza
Akdemir-Ankara)
-Dr. İsa Kayacan’ın “İşte Hayatım”
kitabını aldığımda, inanın hayret ettim. Düşündüm!. Bu nasıl bir hayat ki 720
sayfaya sığmamış! Sayın Kayacan, hem Burdur’umuz, hem ülkemiz, hem kültürümüz,
hem edebiyatımız, hem de geleceğimiz için bir kazançtır. Ne mutlu ki, Burdur-ülkemiz
İsa Kayacan gibi bir insanı yetiştirdi.
Özellikle yeni nesil, yeni yetişen
gazeteci gençlerimiz, İsa Kayacan’ın hayatını okumalı, bilmeli ve O’nun
idealini, O’nun mesleğine olan aşkını ve tutkusunu, O’nun memleket sevdasını,
O’nun bir amaç nasıl büyür, büyür ve anlamlı hale gelir yolundaki yöntem ve
tekniklerini kendisine örnek almalı. (Nur
Sümeyra-Ankara)
-Ben İsa Kayacan’ın “İşte Hayatım” adlı
kitabını okudum. Böyle demek olur, ben İsa Kayacan’ın doğum yeri, Türkiye’nin
en güzel mekânı Burdur’u bağrıma bastım, eğilip toprağından öptüm (Kerimova Pervane Namıkgızı, Azerbaycan-Bakü).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder